CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adım adım “adalet” diye
diye yürüyor, konuşuyor. Eğer ülkemizde adil bir yargı sistemi
olsaydı “Şemdinli Kumpası”, “Ergenekon yalanı”, “Balyoz iftiraları”
ve benzer soruşturmalar, davalar olmaz, bunca insan mağdur
edilmezdi. Eğer ülkede gerçek anlamda düşünce özgürlüğü olsaydı bu
kadar gazeteci cezaevine tıkılmazdı. Gazeteciliği, milletvekilliği
döneminde de terör örgütleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan
Enis Berberoğlu cezaevinde olmazdı.
Kılıçdaroğlu, “adalet yürüyüşü”nü kendisi adına değil bu ülkede
yaşayan herkes adına yapıyor. Atılan her adım bu ülke insanının
güvenilir bir yargı sistemine kavuşması ve adalete dikkat çekmek
içindir. Oysa bazıları, yürüyüşü CHP Milletvekili Enis Berberoğlu
tutuklandığı için yapıyor sanıyor. Hayır, bu yürüyüş herkes
için…
O GÜN ADALET ÖLDÜ
Bu yürüyüş, bu ülkede var olduğu siyasetçiler tarafından her
fırsatta dile getirilen adaletsizliğe karşı, adalet isteyenlerin
yürüyüşüdür. “Adaletin öldüğü” zamanlar da olmuştur. Bunu düzeltmek
öyle kolay olmuyor. Her şeyden önce siyasetin yargıdan elini
çekmesi gerekiyor. Ülkemizde de hep “bağımsız, tarafsız yargı”
diyenler, yargının kendisi aleyhinde karar verdiği zaman nasıl öfke
nöbetine tutulduğunu, “Ben bu yargıyı tanımıyorum, kararlarına
saygı duymuyorum” diye meydanlarda bağırdığını da hatırlar.
Bağımsız, tarafsız değil “bağımlı, taraflı” yargı isteyenler
kurdukları bu düzenin bozulmasını istemez. TBMM'de yargıyla ilgili
olarak CHP'nin hangi önerisini dikkate aldınız? Bağımsız ve
tarafsız yargı adına hangi görüşlerden yararlandınız. Hiçbiri.
Sonra öyle bir dönem gelir ki “adalet öldü” derler. Bunun için de
şu örneği verirler:
Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış. Sıradan bir
vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese
duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını
öldüğünde üç kez, kral öldüğünde ise dört kez çalınırmış.
Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir
vatandaşı haksız yere mahkûm etmiş. Kilisenin çanı tam beş kez
çalmış. Halk merak içinde kalıp papaza koşmuş:
“Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki o ölünce çan
beş kez çalınsın…”
Papaz yanıt vermiş: “Kraldan daha önemli bir şey var. ADALET
öldü.”
İşte, ülkemizde de yargıya olan güvenin alabildiğine azaldığını
yüksek yargı mensupları söylüyorsa, Kılıçdaroğlu'nun o uzun
yürüyüşünün sonunu beklemeden neler yapılması gerektiğine karar
verin. Adaletin çökmesine izin vermeyin.