Böyle bir olay yaşandığına inanamayacaksınız. Bir gece yarısı cezaevinin önüne araçla gelip, tel örgüyü kestikten sonra cezaevi sınırına girilmesi, sonra yüzünü maskeyle kapatıp koğuşta bir kişiyi tabancayla vurması, ardından tel örgü dışında kendisini bekleyen arkadaşlarıyla birlikte cezaevi bölgesinden kaçması inanılır gibi değil. Yaşananlar tam anlamıyla bir rezalet...
Dışarıda insanlarımızın yeterli can güvenliği yok. Yaklaşık 25 milyon ruhsatsız silahtan söz ediliyor. Son bir yılda 100 bin adetten fazla tabanca, uzun namlulu silah yakalandı. Bakıyorsunuz trafikte bir tartışma yaşanıyor, birisi silahını çekiyor, karşısındaki kişi de aynı anda silahı ateşliyor. Çift tabancalı dolaşanların sayısı da az değil. Ülkede silahı olmayan kimse kalmadı.
CEZAEVİNDE YAŞANANLAR
Kapalı cezaevleri güvensiz değil. Ancak yarı açık cezaevleri için aynı şey söylenemez. Elazığ Kapalı Cezaevi yakınında açık cezaevi de bulunuyor. Açık cezaevleri mahkumlar ve personel için de rahat sayılır. Ama gece yarısı cezaevine silahla girilip koğuşta mahkum vuruluyorsa böyle bir yere cezaevi de denilmez.
Her birinin ayrı suç kaydı olan 5 kişi saat 00.20 civarında bir minibüsle cezaevinin yakınına geliyor. İşte o saatten sonra neler yaşandığını, Elazığ Cezaevi yetkilerine sordum, bu konuda konuşmak istemediler. Olayın soruşturulduğunu söylemekle yetindiler. Bakanlığın bir yetkilisine sordum. Şu bilgiyi verdi: