Cezaevinin adı bile ürkütücü… Cezaevlerinde 200 bin civarında
tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Tutukluların birinci isteği tutuksuz
yargılanmak. Tutuksuz yargılanma olmazsa, iddianamenin bir an önce
hazırlanması öncelikleridir. Örneğin Cumhuriyet gazetesinin yazar
ve yöneticilerinin tutukluluğunun üzerinden 129 gün geçti.
Dünyada iki meslek doğrudan insan hayatıyla ilgilidir. Birisi
hekim, diğeri ise hakim… Hekimin görevi hastanın teşhisini koyup,
tedavi edip topluma kazandırmak. Hakimin görevi ise karşısına gelen
kişinin, suçu varsa bunun gereğini yapıp bir an önce onu topluma
kazandırmak.
YASA TEKLİFİ BİLE VERİLMİŞTİ
Önceki dönem MHP Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri,
konuşmalarında sıkça, “hakim ve savcılar staj dönemlerinde en az
bir ay cezaevinde kalsınlar” önerisinde bulunuyordu. Bununla
yetinmeyip yasa önerisi de vermişti. Böylece tutuklamaya sevk eden
ve tutuklayanların cezaevini, koşullarını, cezaevinde olmanın ne
demek olduğunu anlamalarını amaçlamıştı.
Savcıların tutuklamaya sevk etmeleri, hakimlerin tutuklamalarını,
bunun insan hayatına yansımalarını yaşayanlardan birisi de
Türkiye'nin yetiştirdiği dünya çapında üne sahip bilim adamlarından
Prof. Dr. Mehmet Haberal'dı. Tutuklu olduğu dönemdeki önerisini,
tahliyesinden sonra da kendisinden dinlemiştim. O da şunları
söylüyordu:
“Nasıl rehabilitasyon merkezleri varsa cezaevlerinin de adli
rehabilitasyon ve eğitim merkezi olması gerektiğine inanıyorum.
Karşımızda, en ağır suçu işleyen birisi de bulunsa onun insan
olduğunu unutmayalım. Osmanlı döneminde cezaevleri ‘ıslahhane'ydi.
Şimdi ise cezaevleri ‘tecrithane' konumundadır.”
Haberal, sohbetimizde “Hakim, savcı stajını cezaevinde yaparsa
şartları görecek, bir insan hakkında tutuklama kararı vermenin
kolay olmaması gerektiğini de hatırlayacaktır. Verdikleri karar,
insan hayatıyla doğrudan doğruya ilgilidir. Bilecek ki, vereceği
kararla o insanın bütün hayatı değişiyor. Ben, hekim olarak karşıma
gelen insanı kendi yerine koyarım. Hakim de öyle düşünmeli. Bütün
hedef insanları topluma kazandırmak olmalı, tecrit değil.”
HEPSİ CEZAEVİYLE TANIŞTI