Türkiye gibi, CHP de tam anlamıyla ikiye bölünmüş durumda. İki
CHP’li bir araya geldiğinde kurultay tartışması başlıyor. Kimisi
Kılıçdaroğlu’nun yumruğunu masaya vurmamasından, kimisi Muharrem
İnce’nin bitmek bilmeyen kurultay taleplerinden rahatsızlığını
ortaya koyuyor.
Kılıçdaroğlu’nun, Adalet Yürüyüşü, İYİ Parti’nin seçime girmesini
sağlamakla yaptıkları unutturulmaya çalışılıyor. CHP kurultaya
gitsin ya da gitmesin partinin önemli ölçüde yara aldığı, asıl
sorunları unuttuğu gözleniyor.
“DELEGE, BALIK GİBİDİR”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz
Büyükerşen. Partinin mevcut delege yapısını eleştirmiş,
“Kurultay döneminde, imza versin, vermesin delegeler böyle
kritik dönemde ortaya çıkıyor. Ama seçim zamanı bunların hiç
birisini bulamazsınız, sandık başına gönderemezsiniz”
demişti.
Deneyimli bir CHP’li, delegelerden söz ederken, “Delege
balık gibidir; bir türlü ele gelmez” dedi. Delegenin ne
yapacağının belli olmadığını, yanınızda görünürken, oyunu farklı
adaya da kullandığını anlatıyordu. Nasıl elle balık yakalamak
zorsa, delegeyi yanınıza çekmek de zordur. Delege havaya göre,
vaziyete göre şekil alıyor. Böyle kritik dönemleri kendileri
açısından fırsata çevirenler de var. Bunlar azınlıkta olsa da, bu
tür kişiler yüzünden delege hakkında böyle düşünülüyor.