Hükümete kalsa şu kavurucu sıcakta askerimizi bir de Suriye
topraklarına sokacaktı. Neyse ki asker böyle bir gidişin getireceği
sakıncaları ortaya koydu da, o gidiş askıya alındı. Şimdi, ülkemiz
topraklarında yaşananlar öne çıktı. Terör tırmanıyor, hükümet
“Tedbir alındı” demekle yetiniyor.
Yaşananlar, “Bu ülkenin istihbarat kuruluşları ne yapar?” sorusunu
akla getiriyor. Bakıyorsunuz traktörle iki ton patlayıcıyla
karakola saldırılıyor. Yollar kesiliyor. Bir zamanlar teröristler
için “gündüz külahlı, gece silahlı” deniliyordu. Artık külahları
çıkarmışlar, hem gece, hem de gündüz silahlı durumdalar. Onların bu
duruma gelmesine yıllarca seyirci kalanlar, sonunda terörle
mücadeleye karar vermişler. Çok geciktiniz çok…
HABER ELEMANLARI KALMADI
Terörle mücadelenin zorlu sınavlarından geçen komutanlar, terörü
sıfırlamışlardı. 2002 yılı sonunda AKP iktidarı terörle mücadele
konusunda kurulu bir düzeni yok etmeye başladı. Gerekli alt yapısı
kurulmadan Olağanüstü Hal uygulamasına son verildi. Devlete “haber
elemanı” olarak çalışan, teröristlerle ilgili bilgiler taşıyanların
da işi bitti.
Haber elemanlığı yapanların bir kısmı deşifre edildi, bir kısmı
faili meçhul cinayetlere kurban gitti, bir bölümü ise yaşananlar
karşısında korkup sindikleri gibi PKK yandaşı da oldu. Örgütten
kaçıp itirafçı olan, güvenlik güçlerine örgütle ilgili çok önemli
bilgiler verenler de sahipsizlikten ya yeniden örgüte katıldı ya da
örgüt tarafından öldürüldü.