Tolga Şardan’la ilk emniyet koridorunda karşılaşmıştık. Milliyet’in o dönem deneyimli güvenlik haberleri muhabiri Soner Gürel’le birlikte emniyetin hemen bütün katlarını dolaşıyordu. Gazeteciliğin hakkını verebilmek için daha çok çalışıyor, sabahları Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde, öğleden sonraları Emniyet Genel Müdürlüğü ana binası ya da farklı yerlerde bulunan birimlerinde, mesai bitene kadar haber toplamaya, bilgi edinmeye çalışır, bunların önemli bir kısmı da çalıştığı gazetesi Milliyet’te manşetten yer alırdı.
T24 sitesinde önemli haberlere, konulara “büyüteç” tutuyordu. Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına çıkmadan bir gün önce, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun odasında baş başa yaptığı görüşmeyi yazdı. Doç. Dr. Sinan Ateş suikastıyla ilgili olarak bir milletvekilinin bu olayla bağlantısını yazdı. Örnekleri çok ama sadece bu iki konuda bile yazdıkları, gündeme oturdu. Süleyman Soylu’nun bakanlıktaki uygulamalarını, yaptıklarını, emniyet ve jandarma teşkilatları neredeyse Tolga’nın yazdığı haberlerden öğrendi.
NE DOĞRU, NE YALAN
Günümüzde gazeteciler yazdıklarından dolayı tutuklanıyor. Gerekçe olarak gazeteci...