Çalıştığı gazeteden ayrılmıştı. Uzun süredir de işsizdi. Arada bir telefonla konuşuyorduk. 2015 yılının ilk haftasında bana gönderdiği mesajda “Türk basını benim ne zaman SÖZCÜ’ye geçeceğimi merak ediyor” diye yazdı. Kendisine aynı anda şu karşılığı verdim: “O zaman yarın gel başla.” Bugün bulunduğumuz ofisimize yeni taşınmıştık. Satışı gün geçtikçe artan gazetemize yeni arkadaşlar almamız gerekiyordu. Samimiyetle yazıyorum, bana “İki gazeteci alacaksınız” denilse bunun birisi mutlaka Ali Ekber Ertürk olurdu. Geldiği gün, hangi masaya oturmak istiyorsa oturmasını söyledim. “Burası iyi” dedi ve vefatının 20 gün öncesine kadar hep o masada oturdu.
HAYATININ HABERİ
Hayatının haberini Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Yüksel Ürün’den almıştı. Gazeteye geldi, “Kansermişim” dedi. Gözleri doldu, ardından da “Ama yazacak daha çok haberlerim vardı” dedi. O an yazamayacağı haberler için üzülüyordu. Teselli etmek, içimdeki duyguyu dökmek için “Daha çok haber yazacaksın. Allah’ın izniyle bu belayı atlatacaksın” dediğimde...