“1915 yılının 18 Mart sabahı, Birleşik Donanma, üç sıra halinde
dizilmiş olarak Çanakkale Boğazı’nı zorlayıp Marmara’ya geçmek
üzere ilerlemeye başladı. Ancak Çanakkale’yi geçemediler. 25 Nisan
1915 günü 308 savaş ve nakliye gemisi, Boğazın Asya Yakası ile
Gelibolu’ya taarruz ederek asker çıkarmaya başladı. Savaş sonucu
müttefikler 252 bin, Türkler ise 250 bin şehit verdi.” Çanakkale
böyle anlatılır ama bir de o savaşın içinde bulunan Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün söylediklerinden dinleyelim:
“Bomba sırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Siperler arasında
mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekiler,
hiçbiri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor. İkincidekiler onların
yerine geçiyor… Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve
tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar
öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor,
sarsılmak yok. Okuma bilenlerin ellerinde Kur’an-ı Kerim, cennete
gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet getirerek
yürüyorlar. Bu, Türk Askeri’ndeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı
hayret ve tebrik bir misaldi. Emin olmalısınız ki, Çanakkale
Savaşları’nı kazandıran bu yüksek ruhtur.”
RESMİ BELGELERLE ÇANAKKALE
İşte, Türk Milleti böyle bir savaş verdi. Yapılan konuşmalarda,
kitaplarda hep 250 bin şehit verdiğimiz yazıldı, söylendi. Evet, bu
ülke şehitler verilerek kazanıldı ama şehit sayısını yüksek
göstermek de övünülecek bir durum değil. Genelkurmay Başkanlığı’nın
1997’de yayımladığı “Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi 5. Cilt
Çanakkale Cephesi Harekatı Birinci, İkinci ve Üçüncü Kitapların
Özetlenmiş Tarihi (Haziran 1914 – 9 Ocak 1916) kitabının 244.
sayfasını okuyoruz:
Personel kuvveleri (gücü) ve zayiatı: “Boğazda İngiliz-Fransız
donanmalarının (Birleşik Filo) ilk ciddi taarruzunun başlamasından
(19 Şubat 1915) Marmara’ya geçmek için Boğaz’ın zorlanmasına
yönelik 18 Mart 1915 Muharebesi’ne kadar harekata katılan Türk
birliklerinin genel kuvvesi kıtalara göre toplam 3 bin 31’i muharip
yani savaşçı, 2 bin 251’i yardımcı olmak üzere 5 bin 287 subay, 158
bin 363’ü muharip, 97 bin 365’i yardımcı olmak üzere 255 bin 728 er
bulunuyordu. Askerin elinde o dönem 12 bin 646 binek, 22 bin 727
beygir, 4 bin 240 top koşumu, 12 bin 527 araba koşumu, 8 bin 776
katır, 8 bin 707 öküz-manda, 3 bin 927 deve, 4 bin 409 eşek,
askerlerde 152 bin 90 adet çeşitli hafif silahların yanı sıra 216
sahra, 87 dağ, 23 havan, 60 obüs topu vardı.
Zayiat: Çanakkale’de her iki tarafın da zayiatının (kaybının)
oldukça büyük olduğu bir gerçektir. Ancak, Türk tarafı zayiatının
genellikle bu muharebelerde verilen şehit sayısıyla daima
karıştırıldığı görülmektedir. Nitekim, Çanakkale’de elde edilen
büyük zaferin, her yıldönümünde, çeşitli platformlarda
düzenlenmekte olan kutlama törenlerinde yapılan konuşmalarda,
‘Çanakkale Muharebeleri’nde 250 binden fazla şehit verildiği’ dile
getirilmektedir.
ŞEHİT SAYISI 250 BİN DEĞİL 57 BİN