Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde
yapmadıklarını, AKP yönünden seçimin sıkıntıya girmesinden sonra
yapar oldu. Cami avlularında mitingler, elinde Kuran-ı Kerim’li
mitingler de yine Cumhurbaşkanlığında kısmet oldu. Yeminine bağlı
bir cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekir. Ancak Cumhurbaşkanı
isim vermeden AKP’ye oy için meydanlarda. Bunu eleştirenler için
“Benim il il gezmemden rahatsız oluyorlar. Yüksek Seçim Kurulu’na
(YSK) şikayet ediyorlar. Beni meydanlardan alamazsınız,
susturamazsınız” diyor.
Cumhurbaşkanı hakkında YSK’ya şikayetler yapılıyor. Nitekim, YSK’
üyelerinden Ahmet Tuncay ve Ünal Demirci, Cumhurbaşkanının
konuşmalarıyla halkın oyunu etkilemeye çalıştığını kararlarında
belirttiler. En iyisi bu konuda nereden nereye gelindiğine
bakalım.
DENETLER-DENETLEYEMEZ
Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde Radyo-Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK) Başkanı Davut Dursun ve AKP’li RTÜK üyeleri, “YSK’nın sadece
özel televizyonları denetleyip TRT’yi denetleyemeyeceklerini”
ısrarla söyledi. CHP’nin başvurusu üzerine YSK, ilk kez TRT’ye
“yayın ihlal cezası”nı oybirliğiyle verdi ve uyguladı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinden hemen
sonra bu söylemler değişti. RTÜK Başkanı bu kez YSK’nın sadece
TRT’yi denetleyebileceğini, özel sermayenin sahibi olduğu özel
televizyonların sınırsız ve diledikleri gibi yayın yapmaları
gerektiğini söylemeye başladı. Bu söyleme, YSK Başkanı da destek
verdi. Bu konudaki yasa teklifi son anda geri çekildi.