15 Temmuz darbe girişiminden sonra 53 bin kişi tutuklandı. Toplam 15 bin 899 hakim ve savcıdan 4 bin 302’si meslekten ihraç edildi. Çok sanıklı bazı davalarda 20. duruşma yapılırken, örneğin Manisa’da 8 sanıklı eski askerlerle ilgili iddianame, tutukluluğun üzerinden 14 ay geçmesine rağmen hazırlanmadı. Tutuklu eski hakim ve savcılardan da 14 aydır neyle suçlandığını bilmeyenler var.
Bu zorlu sürecin “adalet” içinde bir an önce sonlandırılmasını diliyoruz. Tutukluluk en son başvurulması gereken yöntem olmasına rağmen ülkemizde daha çok tutuklama yoluna gidiliyor. Bunun örnekleri alabildiğine yaygın…
DAVALAR NASIL GİDİYOR?
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, devam eden soruşturma ve davaları anlatırken, bunların 3-5’i hariç diğerlerinin bu yargı yılında bitirileceğini belirtiyor. “Yargı yılı” denilince sanki bu yıl sonuna kadar davaların bitirileceği de anlaşılıyor. 2017-2018 eğitim öğretim yılı gibi “yargı yılı” da 2017-2018 yıllarının 20 Temmuz 2017-5 Eylül 2018 dönemini kapsıyor. HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, SÖZCÜ’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:
“15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmalarda birkaçı dışında açılmamış dava kalmadı. Az sanıklı Isparta, Bolu, Malatya gibi illerimizdeki davalarda esas hakkında mütalaalar verildi ve sonuca yaklaşıldı. 15 Temmuz darbe girişimi davalarının yanı sıra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davaları da ‘Darbeye teşebbüs suçları’ ve ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ olarak ikiye ayrılıyor. Özellikle FETÖ silahlı terör örgütüyle ilgili soruşturmalar da büyük ölçüde tamamlandı. Zorunlu dava arkadaşlığı yoksa ortak bir suç işleme, birlikte hareket etme gibi bir durum yoksa silahlı terör örgütü davaları da tek sanıklı olarak açılıyor. Delil toplama, yargılama daha hızlı olabiliyor. Hakimler, savunmayı aldıktan sonra hızla karar veriyor.