CHP Parti Meclisi Üyesi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,
teröristle mücadele edilirken, sade vatandaşın “terörist” diye
öldürülmemesi gerektiğini vurguluyor. Denetim noktasından geçen
vatandaşın, kısa süre sonra “terörist” diye Silahlı İnsansız Hava
Aracı (SİHA) tarafından vurulmasına da karşı çıkıyor.
Biliyorum Güneydoğu’da teröristi sade vatandaştan ayırmak kolay
değil. Akrabalık ilişkileri, tehditler, baskılar sonucu teröriste
yardım ve yataklık da yapılıyor. Bunun böyle olduğunu güvenlik
birimlerimiz de öteden beri biliyor. Operasyonlarda yanlışlık
yapılmaması için özen gösteriliyor. Hatta sade vatandaş zarar
görmesin diye güvenlik güçlerimizin şehit edildiği acı olaylar da
yaşandı.
BAKAN KIZMASIN
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’dan çok, günlerini
Güneydoğu’da geçiriyor. Jandarmanın, polisin, güvenlik korucusunun
yanında. Acılarına da, sevinçlerine de ortak oluyor. Güvenlik
güçlerimizin çabalarını, fedakarlıklarını bildiği için onlara dönük
eleştiriler karşısında çok ağır ifadeler kullanıyor.
Terörle kararlı bir mücadele sürdüren güvenlik güçleri hiç hata
yapmaz mı? Hata yapar. İşte benzer durumların sıkça yaşanmaması
esastır. Bunun için gerekli duyarlılığın daha fazla gösterilmesini
isteyen “terörist”, “teröristle işbirliği yapan kişi” olarak ilan
ediliyor, ağır hakaretlerde bulunuluyor. Oysa, milletvekilinin
gündeme getirdiği konudan, kendisinden emin olan güvenlik güçleri
rahatsız olmaz ve gerçeği de açıklar. Unutmayalım, teröristle
mücadelede bölge halkını yanınıza çekmediğiniz sürece istenilen
sonucu elde edemezsiniz.