Banka müdürü Ergin Celal Gökçe, akşam evine dönerken otomobili
arızalandı. Gelecek yardımı beklerken, karanlıkta köprünün
korkuluğuna dayandığını sanırken, birden köprüden aşağıya düştü.
Gökçe hayatını kaybetti.
Ankara Adliyesi'nde hakimliği döneminde verdiği kararlarla yargı
tarihine geçen Beyazıt Boran, emekliye ayrıldıktan sonra avukatlık
yapmaya başladı. Gökçe'nin ölümüyle ilgili olarak belediye aleyhine
tazminat davası açtı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin ihmali
olduğu bilirkişi raporunda da belirtildi. Belediye faiziyle
birlikte yaklaşık 800 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
Belediye tazminat ödemeye mahkum ediliyor ama görevini yapmayan,
belediyenin mahkum olmasına sebep olanların cebinden değil para
belediyenin kasasından çıktı.
PARAYI ONA ÖDETMEK İÇİN…
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi'nin bu müthiş ihmali
sonucu, belediye tazminat ödedi ödemesine ama bu işin
sorumlularının da yargılanması gerekirdi. Sorumlu tutulan Fikret
Yücel hakkında yapılan suç duyurusu üzerine valilik yargılama izni
vermedi. Çünkü, sanık yargılama sonucu mahkum edilirse, Borçlar
Kanunu'na göre, ödenen tazminatı belediyenin bu kişiye rücu etmesi
yani bu kişiden alması gerekecekti. Yargılama izni verilmeyince
Beyazıt Bey, İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Yargılamanın yapılmasına
karar verildi. Daire Başkanı “dikkatsizlik ve tedbirsizlik”
suçlamasıyla 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın beraat etmesi gerektiğini
belirtip mahkeme kararını bozdu. Ankara 4. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yeniden yargılama başlıyor. Emekli hakim Beyazıt
Boran'ın, davanın yeniden başlaması üzerine duruşma tutanağına
geçen hukuk dersi niteliğindeki sözlerini okuyalım: