Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başlar başlamaz, belediyenin dijital verilerinin kopyalanması emrini vermesi bazı çevrelerde müthiş bir panik yarattı. Böyle bir emri vermesinin altında son dönemde kimlere hangi çıkarlar sağlandığına ilişkin duyumdan öte somut bilgiler olması yatıyor. Ama konu hemen AKP tarafından idari yargıya taşındı. Mahkeme, yürütmenin durdurulması yani, kopyalamanın yapılmasını durdurdu. Yeni dönemin, hukuk savaşlarıyla devam edeceğinin işareti de verilmiş oldu.
Bir kamu kurumunun arşivinin dijital kopyalanması örneğini “Kozmik Oda”ya girilmesiyle yaşamıştık. Orada, belgelerin çıkarılmasına izin verilmedi. Hakim, Kadir Kayan belgeler üzerinde inceleme yaptı. Kopyası alınan belgelerin Genelkurmay karargahı dışına çıkarılmasına izin verilmemişti. Sonra, kopyaların Genelkurmay dışına çıkarılması bir kumpas sonucu gerçekleştirildi. Buna yol açanların da yargılandığını, verileri inceleyen hakimin de yurtdışına kaçtığını hatırlatalım.
SAKINCASI NE?
Belediye başkanı, belediyeyi yönetmek, temsil etmekle de yükümlüdür. İmamoğlu’nun, belgelerin kopyasını aldırmasının sakıncası var mı? Konuştuğum hukukçu, bunun bir sıkıntı yaratmayacağını belirtiyor. Ancak burada dijital verilerden neyin kastedildiği muğlak bırakılmış. Bunun içerisine doğalgaz faturasını yatıran, işyeri olan kişinin ruhsat bilgileri, belediyenin alım- satım işlemlerine kadar çok fazla konu da girebilir. Böylece yüz milyonlarca veri de elde edilebilir.
Bu kadar geniş yelpazede, işlemleri incelemek yıllar alabilir. Ayrıca yıl belirtilmediği için hangi döneme ait olan verilerin incelemesi de sorun olabilir. Bu verilerin içerisinde kişilik haklarına yönelik bilgiler de bulunabilir. Bunların yetkisiz kişilerin eline geçmesi de ileride sıkıntılı durumlara yol açabilir. Hatta, görüştüğüm hukukçular ceza soruşturmasında bile bu tarz bir talebin mahkemeler ve hakim tarafından kabul görmeyeceği inancındalar.
TARTIŞMANIN ODAĞINDA