Ankara Sincan Cezaevi'nde yatan Korgeneral İlhan Talu ile ilgili olarak gazetelerde bir haber yayımlandı. Buna göre; Ankara Gölbaşı'nda Talu'nun adına kayıtlı 10 adet 17 katlı, 3 adet 18 katlı, 5 adet 25 katlı apartmanı, 21 ayrı bankada hesapları bulunduğu yer aldı. Talu'nun avukatı Müşteba Aydın, tapudan aldığı belgelerle, Talu'nun tek dairesi, borcu ödenmemiş Corsa otomobili bulunduğunu ortaya koydu.
İlhan Talu, Genelkurmay Karargahı'nda saat 20.30'dan sonra yaşadıklarını devre arkadaşı CHP Milletvekili Dursun Çiçek'e gönderdiği mektubunda şöyle anlatıyor:
KORİDORDA GÖRDÜKLERİNİ TUTUKLUYORLAR
“Sanırım saat 20.30'dan sonra tekmil vermek için 2. Başkan Yaşar Güler'in odasına gittim. Genelkurmay Başkanı ile görüşme hakkında bilgi verdikten sonra odadan ayrıldım. Odadan çıktığımda tam teçhizatlı silahlı askerler Genelkurmay Başkanı'nın karargaha girdiği merdivenlerden koşarak yukarı çıktı.
Bir anlam çıkaramadım; tatbikat olduğunu düşündüm. Çünkü son zamanlarda PKK'nın bir karakolu, üs bölgelerini kısa süreliğine de olsa işgal edeceğine dair duyumlar geliyordu. Ben koridor boyunca odama ilerlerken askerler 2. Başkan'ın odasına girdi. Ben kontrollü kapıdan geçtikten sonra benim bulunduğum koridorun merdivenlerinden bana çarparak, koşarak aşağı koridorlara yöneldiler.
Odama girdim. Odamda adli müşavir üç askeri savcı da bulunuyordu. Bunlar, Kara Havacılık Okul Komutanlığı'nda yapılacak faaliyette ihtiyaç olur düşüncesiyle bekliyorlardı. Biraz sonra emir astsubayım ‘Komutanım askerler koridorlardakini tutukluyor' deyince kapıları kapatıp kilitlemesini söyledim.
MERMİLER, MAKAM ODASINA GİRİYORDU
Bu ara Genelkurmay dışında da koşuşturmalar oluyor, silah sesleri geliyordu. İlerleyen zamanlarda tank sesleri ile helikopter seslerini duyduk, uçaklar çoktan uçmaya, mermiler makam odası camlarından içeriye girmeye başladı.
Biraz sonra 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti paşa görüntülü telefondan arayarak hiç kimseye ulaşamadığını, Genelkurmay'dan atama ve görevlendirmelerle ilgili mesajlar geldiğini, mesajların altında Tuğgeneral Mehmet Partigöç ile Albay Cemil Turhan'ın isimlerinin olduğunu söyledi. Böylece kalkışmanın içinde kendi personelimin de olduğunu