Şırnak'tan yola çıkıp Uludere'ye gidebilmek için kıvrılan yolları, İdil Çayı'nı geçtikten sonra önce Şenoba Beldesi'ne gelirsiniz. Çoğunlukla Babat aşireti korucularının bulunduğu Şenoba'da, öteden beri askeri birlik bulunur. Şenobalılar da, en kritik günlerde de hep devletin yanında yer almış, bu uğurda şehitler vermiş bir aşiret.
Helikopterin düştüğüne ilişkin haberler geldiğinde ilk anda, bunun bölücü örgütün bir eylemi olduğu akla geldi. Çünkü, örgütün hedefinde öncelikle yüksek rütbeli komutanlar var. Komutanın şehitler arasında bulunması ilk anda karargahta böyle değerlendirildi.
BÖYLE KAZA OLUR MU?
Kalkıştan bir-iki dakika sonra helikopterin yüksek gerilim hattına takılıp düşmesi olur mu? Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş'a sordum, “olur” dedi ve şöyle devam etti:
“Yüksek gerilim hatlarının geçtiği yerleri, pilot haritasında görür. Gündüz olsa, telleri tabii ki daha rahat görür. Gece ise gece görüş gözlüğü takılır. O gözlükle de telleri görmesi mümkün. O an helikopterin içinde ne yaşandığını, kurtulan olmadığı için bilemiyoruz. Telleri aşabileceğini sanırken aşamayabilir. Havacılıkta hiç ummadığınız yüzlerce olay yaşanır. Kazalara “pilotaj hatası” denilir ama pilot hatasını zorlayan başka teknik nedenler de olur. Karanlık çöktükten sonra kalkmalarının nedenlerini de bilmiyoruz. Tele çarptığı belirtiliyor. İşte, böyle bir basit nedenden dolayı kazanın meydana gelmesi insanı daha da kahrediyor.”
Güneydoğu hareketli olduğu için pilotlar da alabildiğine hareketli ve olaylara karşı da deneyimli. Helikopter gerçekten tele takıldığı için mi, ya da tele takılmasına neden olan bir gelişme sonucu mu düştü? Tanık yok. Kaza Kırım Heyetinin hazırlayacağı rapor, bir sonraki muhtemel kazayı önlemeye dönük bir rapor olacak.
TERÖRLE MÜCADELE ETTİ