Kemal Kılıçdaroğlu, evinden çıkıp CHP Genel Merkezi’ne gidiyormuş gibi aynı yolları geçerek Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki ofisine ulaşıyor. Gittiğinde mutlaka görüşmek için bekleyen birileri oluyor. Ofis boş kalmıyor. Randevuları ayarlayan Abdurrahman Bey, o gün bana saat 18.00 için randevu vermişti. 10 dakika bekledikten sonra Kılıçdaroğlu’nun odasından biri kadın üç ziyaretçi çıktı. Yanına gittiğimde, “Tekil olarak bugün görüşecek 20. kişisiniz. 8-10 kişilik gruplar halinde de gelen oluyor” dedi.
Kılıçdaroğlu, ofisin birinci katında oturuyor. Masasının arkasında büyük boy Atatürk fotoğrafı asılı. Koltuğunun sağında bayrağımız duruyor. Makam odasında konuklar için birisi iki kişilik toplam 4 koltuk var. Ancak görüşmelerin çoğunu daha geniş ve koltukları fazla olan odada yapıyor.
Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ü ofisinde ağırladı
Kılıçdaroğlu, içeriye giren az olunca kendi koltuğunda değil, konuğunun karşısında ki koltuğa oturuyor. Konuk “çay” dediğinde, az sonra “Keçiboynuzu çayı” geliyor. Kılıçdaroğlu, kuşkusuz siyasetin dışında olan birisi değil. Gelenler de yalnız siyasetçiler değil. Her meslekten ziyaretçileri oluyor. Hemen her konu konuşuluyor. Kılıçdaroğlu, partinin aleyhine olabilecek sözlerden kaçınılmasını özellikle söylüyor. Kuşkusuz vefasızlıklar, arkadan hançerlemeler onu da üzmüş ama bunları hiç konu etmediğini başkalarından da öğreniyorum.
ORMANDA BİLE KANUN VAR
Kılıçdaroğlu, yanlış yorumlanmaması için belediye başkan adaylarıyla ilgili de konuşmuyor. Ama gazeteci olarak gittiğim Kılıçdaroğlu’ndan haber değeri olan bir şey alamadan da çıkmak olmaz. Gündemdeki önemli konulardan birisi TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın, oldu-bittiye getirilip milletvekilliğinin düşürülmesi oldu. Kılıçdaroğlu’na bunu sordum. Şunları söyledi: