Anlaşılıyor ki konuşmalar hep kayda alınıyor. Gazeteci, eğer konuşmayı kayda alıyorsa biliniz ki söylediklerinizde bir hata yapılmaması içindir. Yazılmak kaydıyla söylediğini inkara kalkışırsa, o zaman ses kaydı devreye giriyor, “Ama siz böyle demiştiniz. Ben de söylediklerinizi yazdım” dersiniz. Genelde teyp konuştuğumuz kişileri ürkütür. O yüzden aralarında benim de bulunduğum bazı meslektaşlarımız ses kaydı yerine not tutmayı tercih eder.
Mehmet Ağar’ı, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden bu yana tanıyorum. Bodrum Marinası ile ilgili olarak söylediklerini de not almıştım. Haberin yayımlanmasından bir gün sonra Ağar düzeltme yapma gereği duydu. Önüne gelene hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren İçişleri Bakanı da, Ağar’ın söyledikleri için “Saygısız bir gazetecinin çarptırmasıdır” denilmesini çok arzu etti.