Padişah İkinci Mahmut döneminde 14 Mart 1927’de Mektep-i Tıbbiye-i Şahane kuruldu. Böylece akademik tıp eğitimi başladı. 1919’da Hikmet Boran’ın öncülük ettiği Tıbbiyeliler, kurtuluş savaşı ve Gazi Mustafa Kemal cephesine resmen katıldı. 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuruyla Mustafa Kemal’le birlikte Samsun’a çıkan 22 kişilik heyette Dr. İbrahim Tali (Öngören), Dr. Refik (Saydam), Dr. Behçet Adil (Feyzioğlu) da bulunuyordu.
O gün kurtuluş savaşında ön saflarda yer alan, o yokluk döneminde canla-başla çalışan doktorlarımız, bugün uğradıkları şiddet, geçim zorlukları nedeniyle yurtdışına gitmek zorunda kaldıklarını söyleyince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “Açık konuşmayı severim. Gitmek isteyen gitsin” sözlerini duydu.
HEKİM HAKKI ADINA
Prof. Dr. Nusret Akyürek, “Ben de açık konuşmayı severim” dedi ve Cumhurbaşkanına şu iletiyi gönderdi:
“42. yılımı bitirmekte olan doktorum. Yıllardır üniversite öğretim üyeliği yapıyorum. Binlerce tıp öğrencisi eğitiminde onlarca uzman hekim yetişmesinde ve bir çok akademisyen Unvanı verilmesinde katkım olmuştur. Ama şunu anladım ki tıp eğitiminin önemini...