Sıkça gündeme getiriyorum ama gerçekten “Çözüm süreci” adı
altında ülkeye büyük zararlar verildi. O sürecin devamı olarak
verilmeye de devam ediyor. Bugün yüzlerce askerimiz, polisimiz,
korucumuz şehit edildiyse, ilçelerde on binlerce vatandaşımız
evsiz, işsiz bırakıldıysa, aylarca sokağa çıkma yasakları devam
etti ve hâlâ 14 Mart'tan bu yana Şırnak, Nusaybin, Yüksekova'da
devam ediyorsa bunun birinci sorumlusu hükümettir. Sonra ilinde
terörle mücadele etmeyen valilerdir.
Vali, hükümetten aldığı emirle teröristle mücadeleye yıllarca izin
vermedi. Askerin operasyon istekleri hep geri çevrildi. Emniyet,
elindeki güçleri bildiği için mahallelere polisi gönderemedi.
Terör örgütünün ilçeleri ele geçirme planı boşa çıktı. Canını
kurtaran ilçelerden ayrıldı. Şimdi “Nokta eylem”lere yöneldiler.
Bugün karakollara bomba yüklü araçlarla saldırmak, karakol yakınına
bu tür araçları bırakmakla istediği sonucu almaya başladığını
gördüler.
Devletin mevcut karakollar yerine güçlendirilmiş, saldırılara
kapalı “Kalekol” yapımlarının çoğu yarım kaldı. Çünkü, terör örgütü
kalekol yapımlarını “Çözüm süreci” döneminde bile yaptırmadı.
“Barıştan söz ediliyor, o zaman niçin kalekollar yapılıyor?” diye
HDP'li milletvekilleri de bunların yapımlarını engellemeye çalıştı.
Dikkat edilirse saldırılanlar kalekol değil eskiden yapılan
karakollardır. Bunlar bilindiği için şimdi Cizre'de, Silopi'de
polis karakolları da “Kalekol” projesine uygun olarak
yapılacak.
Örgütün, Lice bölgesindeki kampında çalıntı 32 araç ele
geçirilmişti. Bunlara patlayıcı yerleştirip jandarma ve polis
karakollarına, askeri birliklere, lojmanlara, diğer kamu binalarına
saldırmayı hedefliyorlardı. Örgüt, bu tür eylemlerle önemli
kayıplar verdirtirken, kendilerinin ise kayıpları olmuyor. Bu tür
eylemler örgütü güçlü gösteriyor.