Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) sahte belge ve dijital verilerle kurulan kumpas, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi, kuşkusuz bütün kuvvet komutanlıklarını etkiledi. FETÖ operasyonları kapsamında çok sayıda pilot tutuklanınca, devlet çareyi daha önce ayrılmış olan pilotları göreve çağırmakta buldu. Bir taraftan pilotlara ilgili FETÖ operasyonu devam ederken, istenen dönüşlerle ihtiyaç karşılanamayınca, son çare olarak daha önce ayrılmış olanlar için zorunlu hizmet getirildi.
22 Şubat 2019’da Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren TSK Personel Kanunu’nun 113. Maddesi ve Ek geçici 98. Maddesi, zorunlu hizmet sürelerinde değişiklik yapılmasını içeriyordu. Değişikliğin nedeni, Hava Kuvvetleri’nde pilot açığının doğmasıydı. Şimdi, ayrılanların 6 yıl daha çalışması zorunlu hale getiriliyor. Dönmeyen pilotların ise sivil hava yolu lisanslarının imtiyaz hakları askıya alınacak. Yani, pilotluk yapamayacak.
“BEKA SORUNU OLSA”
Savaş uçağı pilotlarının bazıları FETÖ yapılanmasının ayrımcılığına, tacizlerine dayanamadığı için zorunlu hizmet süresini doldurunca ayrıldı. Hatta, ayrılmayı çabuklaştırmak için zorunlu hizmet süresini 15 yıldan 10 yıla düşürdüler. Ayrılanların bazıları sivil hava yollarında çalışıyor. Yeni yaşamlarına göre bir düzen kurmuşlar. Şimdi onlara “TSK’ya dönün, 6 yıl daha zorunlu hizmet yapacaksınız” deniliyor.
Bu durumda olan iki pilota sordum. 15 yılını doldurduktan sonra emekliye ayrılan ve 7 yıldır hava yolu şirketinde çalışan kaptan pilotu dinliyorum:
“Mecburi hizmetin 21 yıla çıkarılması nedeniyle zorunlu geri çağırma ve buna itibar etmeyenlerin sivil hava yolu lisanslarının imtiyaz haklarının askıya alınması gibi bize göre hukuksuz bir uygulamayla karşı karşıya kaldık. Kazanılmış haklarımız geriye doğru alınıyor, hukuki güvenlik ilkesi yok ediliyor.
Gerçekten bir beka sorunu olduğuna inansam, topraklarımı savunmak için inanın bir dakika dahi gözümü kırpmam. Tüm gelecek planlarımı askıya almama neden olacak bu keyfi uygulama nedeniyle mağduriyetimi kelimelerle ifade edemiyorum. Yasa henüz uygulanmadan her iki tarafın da mağdur olmayacağı bir düzenleme mutlaka yapılmalı.”