Bazıları terör örgütünü öyle bir masum gösteriyor
ki, Diyarbakır’da hamile eşinin yanında şehit edilen
askeri unutuyor. Yüksekova’da, üç askerin cadde
ortasında şehit edilişinin sorumlusunun terör örgütü
olduğunu aklına bile getirmiyor. Ağrı’nın Diyadin
İlçesi’nde bulunan teröristlerle niçin çatışmaya
girildiğinin hesabı sorulmaya çalışılıyor.
Ülkede devletin meşru silahlı güçlerinin dışında başka
bir silahlı güç olur mu? Dağınızda, ovanızda, mezranızda,
köyünüzde hep onları göreceksiniz, sonra “seçim
güvenliğinden” söz edeceksiniz.
İki olayı ayıralım
Bir yanda “çözüm süreci” adı altında terör örgütünün
lider kadrosuyla görüşmeler sürdürülüyor. Tabii ki bu
ülkenin hemen tüm vatandaşları kan dökülmemesinden
memnuniyet duyar. Ama, “çözüm süreci” dediğiniz olay da
böyle olmaz. Elinde silah, kan dökmeye her zaman hazır olan
teröristler, silahla sizden bir şeyler koparmaya
çalışıyor. O silah ellerinde olduğu sürece isteklerin
sonu gelmez ve her zaman yeni dayatmalarda bulunur.
Terör örgütünün bugün kan dökmesini gerektirecek bir
durum da yok. Çünkü, askere operasyon izni verilmiyor.
Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığı döneminde, valilere
“100 terörist görseniz bile onlara karşı asla silah
kullanma- yın” talimatı verildiği iddia edilmişti. O
yüzden, teröristler askeri birliklerin önünden
silahlarıyla neredeyse “uygun adım”la yürüyor, askere
meydan okuyor.