Terörle mücadele görevi hükümete aittir. Ancak hükümet, terörle mücadeleden çok “müzakere” yolunu seçtiği için bölücü örgüt bu boşluğu kendisi açısından iyi değerlendirdi, yığınağını ilçelere yaptı. Onunla yetinmedi, Türkiye’nin değişik il ve ilçelerine de bunları taşıdı. Eylemleri Güneydoğu ile sınırlı tutmayıp bunları Türkiye’nin diğer bölgelerine de taşıyacaklardı. Nitekim son dönemdeki eylemler de bunun taşındığını gösteriyor. Ülkemizin Güneydoğu’sundan şehit haberleri geliyor. Ancak şehit haberleri de artık “sıradan” bir olaymış gibi görülmeye başlandı. AKP döneminde içi boşaltılan, kanunlardan çıkarılan “şehitlik”, “gazilik” kavramları bu gidişle iyice sıradanlaştırılacak. Şehit cenaze törenlerine katılımın giderek azaldığının belki siz de farkındasınız…
SAYILARLA ŞEHİTLERİMİZ
Şehit sayımız hemen her gün değiştiği gibi, ilgili birimlerin şehit sayıları da hep birbirinden farklı çıkıyor. İçişleri Bakanlığı’nın sayılarıyla, Genelkurmay Başkanlığı’nın sayıları arasında da önemli farklılıklar bulunuyor. Belki de şehit sayıları konusunda en doğru bilgiler TBMM’de bir milletvekilinin danışmanı tarafından tutuluyor.
7 Haziran 2015’ten dün saat 15.00 itibarıyla şehit sayılarımız şöyle: 283 asker, 174 polis, 9 köy korucusu olmak üzere 466 şehidimiz var. Haberlerde isimleri bile belirtilmeden “4 asker, 2 polis de yaralandı” deniliyor. İsimsiz kahramanların yaralandıktan sonra neler çektiğini onlar ve aileleri biliyor. Kimisinin gözü, kimisinin kolu, bacağı yok. Eğer Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’dan izin çıkarsa, gazilerimizi ziyaret edeceğim.