Karşımdaki kişi Donanma Komutanlığı’ndan 6 ay önce istifa eden
Oramiral Nusret Güner’di. İstifa nedeni ise Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı’na indirilen “Balyoz” darbesiydi. Emrindeki
komutanların çoğu cezaevine konulmuştu. Emekliye ayrıldıktan sonra
ilk kez konuşuyordu. Neden ayrıldığını anlatırken, “Altındaki
komutanları tutuklanmış şerefsiz bir donanma komutanı olmaktansa
istifa ettim” dedi.
Şaşırdım. Teybe kaydettiğim bu sözlerinin belki o an sinirle
söylendiğini ya da söyledikten sonra polemikleri dikkate alıp
pişman olabileceğini düşündüm. Yazmadan önce Güner’i telefonla
arayıp, sözlerini anımsatıp bir düzeltme yapıp yapmayacağını
sordum. “Hayır, yine aynı şeyleri söylüyorum” demişti. Güner’in
büyük yankı uyandıran açıklamaları SÖZCÜ’de 2013 yılının Temmuz
ayında yayımlanmıştı.
KİME ŞİKAYET EDECEKTİ
İzmir Askeri Casusluk Davası komplosunu hazırlayan savcı
hakkında “kimi kime şikayet edeceğim” düşüncesiyle şikayetçi
olmadı. Aradan yıllar geçti, dönem değişti. Kendisini dev aynasında
görenler, şimdi yargı önünde… Güner’in de savcılık ısrarla
ifadesini almak istedi. O da yaşadıklarını ifadesinde aktardı.
Nusret Güner, koltuk düşünmeyip komutanlığın onuru için istifa
ettiğinde çoğu bunu anlamadı. Biliniz ki o istifadan dolayı hiç
pişmanlık duymadı. Dönemin Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, Deniz
Kuvvetleri Komutanı’nın ısrarına rağmen kimse istifadan
vazgeçiremedi ve 29 Ocak 2013 tarihinde TSK’dan ayrıldı.
İstifasıyla TSK odaklı olarak Türkiye üzerinde oynanan oyuna Türk
Milleti’nin dikkatini çekmek istiyordu. Sonunda Balyoz, Ergenekon
vb. davaların kumpas oldukları mahkeme kararlarıyla ortaya konuldu.
Bu durum, Nusret Güner’in haklılığını da kanıtladı.