Emin Çölaşan, Salim Taşçı, Bekir Coşkun, Saygı Öztürk bir çiğ köfte partisinden sonra.
Bekir Coşkun ağabeyimi Ankara’nın Bab-ı-Alisi olarak bilinen Ulus-Rüzgarlı Ağah Efendi Sokak’ta tanımıştım. O Günaydın gazetesindeydi ben de Hürriyet gazetesinin muhabiriydim. Temsilci olduğu dönemde ısrarlı önerisine rağmen Günaydın’a gidememiştim ama Bekir ağabeyle Hürriyet’te buluşmuş, bitişik odalarda oturmuştuk. SÖZCÜ’de de birlikteydik. Genelde akşama doğru gazeteye gelir, daha önce hazırladığı yazının son düzeltmelerini yaptıktan sonra İstanbul’a gönderirdi.
Bekir ağabey...