Duayen diplomatlar, “Ortadoğu bir bataklıktır. Giren kolay kolay
çıkamaz” der. Suriye bir dönem bölücü terör örgütüne kucak açan,
kamp yerleri tahsis eden, teröristlerin lojistiğini karşılayan bir
ülkeydi. Tüm hesabı Türkiye'yi su anlaşmasına zorlamaktı. Ülkemizde
terörü tırmandırmak adına 15 Ağustos 1984'de Eruh ve Şemdinli
ilçeleri, Suriye istihbaratının emriyle basıldı.
Baskın emri, Suriye gizli servisi El Muhaberat'ın önemli
isimlerinden Mervan Zirki aracılığıyla Abdullah Öcalan'a
bildirilmişti. Eruh Jandarma Komutanlığı Bölük Yazıcısı Er Süleyman
Aydın ilk şehidimizdir. Bugün sadece şehit asker sayısı 6 bin 44'e
ulaştı.
6 AYDA 172 ŞEHİT
Aynı gün çok sayıda askerimiz şehit edildiğinde haber gazete ve
televizyonlarda geniş yer alıyor ama bir şehit, iki, üç şehit
olduğu zaman bunlar yeterince duyulmuyor. Bu yılın ilk altı ayında
135 asker, 27 polis, 10 güvenlik korucusu olmak üzere 172 şehidimiz
var. AKP döneminde en çok şehidimiz geçen yıl oldu. 723 güvenlik
görevlimiz şehit edildi. Fikir vermesi açısından hatırlatayım,
terörün en azgın dönemi olan 1992 yılında şehit sayımız 629'du.
1993 yılında 715'di. 1994'de bin 145 şehidimiz oldu. 1996 yılında
608, 1997 yılında bu sayı 518 olarak kayıtlara geçti.
Yine örnek vermeye devam edelim: AKP'ye “terörsüz bir Türkiye”
teslim edilmişti. Terörle mücadele gevşetilince 2006 yılında 111
şehidimiz varken, 2007 yılında sayı 146'ya çıktı. 2008 yılında
171'e yükseldi. 2010 yılında şehit sayımız 106'ydı. 2014 yılında
114 şehit verdik. Yani, son yıllardaki şehit sayımız, neredeyse bu
yılın ilk 6 ayındaki şehit sayımızdan fazla.
TOZ OLDULAR
Hükümete yakın gazetelerde Türk askerinin Afrin'e girmek için
hazırlık yaptığı belirtiliyor. Harekatın adını da “Fırat Kılıcı”
olarak açıklıyorlar. Bölgedeki askeri kaynaklara sorduğumda, “Ne
Afrin'i, ne girmesi, ne Fırat Kılıcı” diyorlar. Ankara'dan yükselen
“Asarız, keseriz” sözleriyle bu işler yürümüyor. Sıcaklığın 50
dereceye yaklaştığı bir ortamda harekatın zorluğu da ortada.
Hatırlayınız El Bab'dan sonra askerimiz Münbiç'e, Rakka'ya
girecekti. Ne oldu peki?
Bölgede çok önemli gelişmeler oluyor. Türkiye, Özgür Suriye
Ordusu'nu (ÖSO) destekliyor, IŞİD'e karşı ortak mücadele
yürütülüyordu. Bunları eğitiyor, silahlandırıyorduk. Bölgeden
aldığım son bilgiler, bu insanlara güvenilmemesi gerektiğini
söyleyenleri haklı çıkardı. ÖSO'nun, aralarında komutanları da
dahil çok sayıda silahlı adamı askerimizi sattı ve parayı
verenlerin saflarına geçti. ÖSO denilenlerin bir kısmı PKK'nın
Suriye kolu olan YPG saflarına katıldı. Kimisi Suriye rejiminin
yanına geçti. Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı,
El Bab'da bayram namazı kıldı. Sonra, minbere geçip konuştu. Orada,
Türk askeri vardı ama ÖSO'nun askerleri niçin yoktu? Bu