Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 88. maddesi “Ağır
Ceza Mahkemesi’nin görevine giren suçüstü halleri
dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar
yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya
çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığı’na derhal
bildirilir” deniliyor. Bu hakimler için önemli bir
güvencedir. Ama, artık bu madde de hakimleri verdiği
karardan dolayı cezaevine göndermekten
kurtaramıyor.
Verdiği kararlardan değil ama İzmir’de Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı, rüşvet aldığı gerekçesiyle suçüstü
yapıldı ve başkan tutuklandı. Kayseri’nin Yeşilhisar
ilçesinde verdiği bir karardan sonra savcının hesabına
yüklü miktarda para yatırıldığı anlaşıldığı için
tutuklandı. Ancak, bu kişi suçsuz olduğunu ortaya
koyabilmek için “bisikletli eylem” yaptı.
Televizyonlarda neredeyse canlı yayınlanan üçüncü
gözaltı olayına. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan
Cihaner, İsmailağa Cemaati’nin usulsüz para toplama ve
örgütlenme faaliyetlerle ilgili soruşturma
yürütüyordu. Cihaner, makamından polis zoruyla
götürüldü, tutuklandı..
HAKİMLERİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Gelelim bugüne. Gazeteci Hidayet Karaca, 75 emniyet
mensubu cemaat bağlantılı oldukları gerekçesiyle
tutuklanmışlardı. Bunlarla ilgili tahliye kararı
veren 29 ve 32. Asliye Ceza Hakimleri Metin Özçelik ve
Mustafa Başer tutuklandı. Niçin tutuklandı? Sözde onlar
da örgütün üyesiymiş de Pensilvanya’da bulunan
Fethullah Gülen talimat vermiş de bunun üzerine hakimler
de tutuklu 75 kişiyle ilgili tahliye kararı vermişler.
Sahi, siz buna inandınız mı?
Hani bir zamanlar “Askerler Fatih Camii’ni
bombalayacak, kendi uçağını düşürecek” diye toplumu
inandırmaya çalışmışlardı ya, bu da işte öyle bir şey.
Hakimlerin örgütle bağını ortaya koyacak kanıtlar
ortada yoksa, eğer kanıt olarak Cumhurbaşkanının
“Talimatı Pensilvanya’dan aldılar” sözlerine
dayanarak hakimler örgüt üyesi yapılıyorsa vay
ülkemizin haline…Tehlike yalnız hakim, savcı için değil,
tehlike herkes için….
Siz bugüne kadar, verdiği karardan dolayı tutuklanan
hakim olduğunu duymuş muydunuz? Duymadınız, çünkü
örneği de yoktur. Ama bundan sonra hükümet
yetkililerinin hoşuna gitmeyen karar veren hakimleri
çok zor günler bekliyor.