Sadece gazetecilik yaparsanız, çıkar hesapları içine
girmezseniz, ülkemizde olup bitenleri çok net olarak
görebilirsiniz. Son yıllarda yaşanan her olayda zaman hep bu
köşenin yazarını da haklı çıkarmıştır. Bizlere hakaret edenler,
ekranlardan küfredenler şöyle bir geriye dönüp dün savunduklarının,
bugün gerçek durumunu görsünler. Dün övdüklerine, bugün küfredenler
de onlar.
Özel işlemle Türk vatandaşlığını aldıktan sonra “Rıza Sarraf” adını
alan kişi, rüşvet verdiği iddialarını yalanlamıştı. Destekçileri de
“yalan, iftira” diye olayı ortaya çıkaranları eleştiriyordu.
Sarraf’ı, şanlı bayrağımızın önüne oturtup onun nasıl hayırsever
kişi olduğunu anlatıyorlardı. YENİ Mİ ÖĞRENDİNİZ
2006 yılında yazdığım “Ölüm Kuyuları” kitabımda,
Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın, eline tutuşturulan Şemdinli
iddianamesiyle askere ilk kumpasın içinde yer aldığını
belirtmiştim. Aradan yıllar geçti, Ferhat Sarıkaya itirafçı oldu.
Kendisiyle de konuşup, itiraflarını darbe girişimi gecesini de
anlattığım “Kod Adı Mürted” kitabımda belgesiyle
açıkladım. Şimdi, Sarıkaya hakkında “Şemdinli kumpası” nedeniyle
iddianame hazırlandı.
“Belgelerle Ergenekon” kitabımda kumpası
yazdığımda o dönem “Ergenekoncu”, “Balyoz’da
Kumpas”ı yazdığımda darbecilikle suçlanıyorsunuz. 2010
yılında, “Okyanus Ötesindeki Vaiz” kitabım
yayımlandığında, bugüne kadar FETÖ ile ilgili ne konuşuluyor, ne
yazılıyorsa ortaya koydum. Hakkımda onlarca dava açıldı. O yapıya
toz kondurmayanların, 17 Aralık 2013’ten sonra gözü açıldı. 15 gün
önce yayımlanan “Kripto Üçgeni” kitabımda, 17
Aralık’ın bilinmeyen yönlerini ortaya koydum. Şimdi birileri,
Rıza’nın açıklamalarını baskı altında verdiğini söylüyor.
İŞARET FİŞEĞİ ÇORUM’DAN Zarrab’a, İran ile
ilişkili işlemlerin Halkbank’ta altın ihraç sistemiyle yapılmasını
ilk öneren, Çorum’un zenginlerinden A.A’dır. Evindeki ayakkabı
kutularında d...