Demokrasilerde muhalefet etmenin, muhalefet olmanın anlamı da, karşılığı da çok önemlidir. İktidar partisinin icraatını takip eden, her yönüyle ele alan ve günün sonunda doğrusunu da yanlışını da eksiğini de ortaya koyan anlayış; her şeyden önce iktidar partisini, hükümeti besleyecek, olumlu yönde katkı yapacaktır.
Ama gelin görün ki, bizdeki muhalefetin karşılığı, yapılan her
icraata, atılan her adıma karşı çıkmak şeklinde oluyor. Hatta CHP
Grup Başkanvekili Engin Altay'ın bu konudaki
sözleri, artık siyaset lügatimize de geçmiştir: "Bu
hükümet, dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim
bu hükümeti alkışlayacak halimiz
yok!"
Altay'ın sözleriyle itiraf edilen bu tutumu zaten başta
Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere hiçbir CHP'li inkâr
etmiyor ve gereğini de yapıyorlar.
Doğru olmadığı belgelerle ortaya konulduğu halde yalanlar üzerinden algı oluşturmaya çalışmaktan tutun da, yapılan her olumlu icraatı eleştirmek, hatta dünyanın en kötü olayı gibi sunmak CHP'nin bugünkü siyasetinin gereği gibi sanki.
Son olarak Makine ve Kimya Endüstrisi'nin özelleştirilmesi söz
konusu bile olmadığı halde...