Daha yüzlerce böyle güzel sözün özü de; bizim Türk mahkeme salonlarında duvarda yazılıdır: "Adalet mülkün temelidir" (Hz. Ömer). Buradaki mülk, gayrimenkul değil elbette. Devlet anlamındadır. Yani, devletin temeli adalettir. Perşembe günü Başkan Erdoğan tarafından bizzat açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ile adalete dair planlanan ve uygulamaya konmaya hazırlanan reformları görünce; bugüne dair, yarınlara dair umutların da arttığına eminim. Hiçbir sıfat, hiçbir zenginliğin artı veya eksi sayılmadığı tek yer belki de adalet. O yüzden, hepimizin güveneceği son sığınak da o. Türkiye gibi genç nüfusun yüksek olduğu, değişime çok açık toplumlarda adaletle ilgili tartışmaların olmasını doğal karşılamak gerekiyor. Yargının problemlerinin son 17 yılın veya son 30 yılın değil 400 yılı bulan bir sürece yayıldığını da unutmamak gerekiyor. Koçi Bey'den Katip Çelebi'nin siyasetnamelerine kadar yansıyan bu sorunun bugünden yarına çözümlenmesi elbette beklenemez ancak; planlıprogramlı- uygulanabilir bir strateji ve bu stratejiyi oluşturacak güçlü bir yasama ve elbette arkasında duracak güçlü bir yürütme ve adaleti uyulamaya koyacak olan kadroların hem nitelik anlamında yetişmesinde hem de bağımsız ve hür idareleriyle uygulayabilecekleri bir ortamın yaratılması halinde, her şeyin ve elbette adaletin daha adil yürüdüğünü görmek mümkün...