Bugün köşemi başından sonuna kadar kendi imzamı da atacağım ve
CHP'nin il başkanlığından milletvekilliğine, genel başkan
yardımcılığından Meclis başkanvekilliğine kadar bütün kademelerinde
görev yapan Yılmaz Ateş'in satırlarına
bırakıyorum...
"Parlamenter sistemde seçim, tek partiyi iktidara getirmemişse,
belirlenen ilkeler ışığında koalisyonlar kurulur. Kabine ve
programı TBMM'nin güvenine sunularak kamuoyu da ülkenin nasıl
yönetileceğinden haberdar olurdu. Yüzde 50 artı 1'e dayanan
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ise, kamuoyuna bir program
sunulmadan ortaklıklar seçim öncesinde oluşabilmektedir. Bu durum,
partilerin özgün çalışmaları, örgütsel ve ideolojik gücünü harekete
geçirerek tek başına iktidar olma hedefi önünde engel olarak
durmaktadır.
Cumhur İttifakı, ideolojik birliktelik ve belirlenmiş aday
avantajını kullanırken Millet İttifakı farklılıkların,
belirlenemeyen aday sorununu yaşamaktadır. CHP yönetimi,
ittifakı sürdürebilmek uğruna resmi İP ve SP ile,
gayri resmi de HDP ile ortaklarına
benzemiş ve hatta örtüşmüş görünüyor. O
nedenle de örgütünü, ideolojisini öteledi...