Her 10 Kasım'da aynı fotoğrafa bakıp yazıyorum yazımı. Kişisel
yaşamımda Atatürk'ün yeri çok ayrıdır, milyonlarca
insanda olduğu gibi. Liderliği ve kişiliği kadar fotoğraflarından
da olsa ayrı bir karizma, ayrı bir yaşanmışlık görürüm O'nda. Ve
binlerce Atatürk fotoğrafı içinde beni en çok etkileyen fotoğrafı
hep aynıdır, çalışma odamın duvarında asılıdır.
Bir balkon demirine dayanmış, o güzelim mavi gözleriyle gökyüzünü
seyrediyor. Bu fotoğrafa her gün bıkmadan bakıyorum. Ve her
bakışımda hayretler içinde kalıyorum. Çünkü, tam 83 yıl önce ebedi
âleme göç eden ve kendi deyişiyle "naçiz
bedeni toprak olmuş" bir
kişi, bir fotoğraf üzerinden nasıl olur da zamanı ve mekânı
anlamsız hale getiren bu bakışı atabilir?
Bir radar gibi ufku tarıyor gözleri o fotoğrafta. Ne yaptığını,
nereye baktığını 83 yıl sonra bugün bile görebiliyorum. Koskoca bir
millete emanet edilmiş o bakışlar çünkü. Fani
Mustafa...