Örneğin, bu ekipten Bylock kullanıcısı Harun Biniş, savcılık ifadesinde 15 Temmuz gecesi “televizyonu izlemediğini, eşinin darbeyle ilgili bir şeyler söylediğini”, kendisinin de “Olmaz ama öyle bir şey dediğini” iddia ediyor. Keçiören’de oturan Biniş’in bir gece önce ses duvarını geçen F-16’ların Ankara hava sahasında yarattıkları büyük gürültüyü, patlama seslerini duymadığı anlaşılıyor.
Biniş, “Bende vertigo var, bir kulağım duymuyor. Ankara’da olan bombalama ya da bunun dışındaki saldırıları duymadım. Televizyondaki görüntülere bakmadım. Darbe olacağına inanmadığım için olan olayları ciddiye almadım, yatıp uyudum” diye konuşuyor.
Jandarmanın kendisiyle birlikte yakaladığı diğer şüpheli olan işadamı-yönetici Kemal Batmaz ise darbe girişimini 16 Temmuz sabahında Harun Biniş ile sabah 08.00’de Ankara Çayyolu’nda buluştuğu sırada öğrendiğini ileri sürüyor.
Batmaz, cumartesi sabahı gerçekleşecek “arsa bakma” amaçlı buluşma için cuma gecesi İstanbul’dan yola çıktığını anlatıyor. Batmaz, savcılık ifadesine göre, Nilüfer firmasının bir otobüsüyle Ankara’ya gitmeyi tasarlamış, Anadolu tarafındaki Kavacık’ta terminale gitmiş, ancak buradaki bir değnekçi “Abi Ankara’ya gidiyorsan tanıdığım biri özel aracıyla gidecek, benzin parasını paylaşırsan sizi de aracına alabilir” demiştir.
Batmaz, “Bunun üzerine isminin Ahmet olduğunu bildiğim, cep telefonunu ve kimliğini bilmediğim şahıs gri renkli Toyota marka araçla Ankara Çayyolu’na Günaydın Restaurant’ın yakınına Ahmet isimli şahıs beni bıraktı. Ahmet isimli şahsı görsem tanırım, ancak kimdir, necidir bilmiyorum” diyor.
Bu durumda, Batmaz’ın 15 Temmuz Cuma gecesi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen çıkışındaki Kavacık Otobüs Terminali’ne gittiğinde, köprünün darbeci askerler tarafından tutulmuş olduğunu ve orada nasıl bir kargaşanın yaşandığını hiç fark etmediği anlaşılıyor.