15 Temmuz 2016 gecesini Akıncı Üssü’nde geçiren, 16 Temmuz sabahı üssün yakınında açık arazide jandarma tarafından yakalanan darbenin sivil yönetici kadrosundaki isimleri birbirine bağlayan çok önemli bir ortak payda var: Akçalı ilişkiler...
Bugünkü yazımızda, Akıncı Üssü iddianamesi ve Ticaret Sicili Gazetesi’ne dayanarak, Gülen organizasyonuna bağlı şirketler içindeki ortaklıklar, hisse paylarındaki hareketler ve bu şirketlerdeki SGK kayıtları üzerinden darbenin sivil yöneticilerini birbirleriyle ilişkilendirmeye çalışalım.
Bunu yapmaya koyulduğumuzda hemen karşımıza Gülen örgütünün finans ayağında Bank Asya ile birlikte en önemli kuruluş olan Kaynak Holding çıkıyor. Örneğin, darbenin sivil yöneticilerinden Kemal Batmaz, 2001 yılında önce bu holding bünyesindeki Kaynak Dış Ticaret AŞ’de çalışmaya başlamış, ardından da Kaynak Kâğıt AŞ’ye geçmiş, burada genel müdürlüğe kadar yükseldikten sonra 2015 yılında şirketten ayrılmış.
Batmaz, aynı zamanda 2005 yılında kurulan Gürmed Medikal Özel Sağlık Teşhis Tedavi Merkezleri Limited şirketinde yüzde 10 hisseye sahip. Bu şirketin çoğunluk hissesi Mehmet Sungur’da. Gürmed Tıbbi ve Teknolojik Sistemler Sanayi Ticaret AŞ isimli 2010 yılında kurulmuş ikinci bir şirkette ise yüzde 11 hissesi var Batmaz’ın. Burada da Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sungur.
Bir de Garnet Tıbbi ve Teknolojik Sistemler Dış Ticaret AŞ adında 2005 yılında kurulmuş bir şirket var. Kemal Batmaz burada yüzde 50 hisse sahibi iken 12 Ağustos 2015’te hisselerini Mehmet Sungur’a devrederek bu şirketten ayrılmış.
Her üç şirkette de kilit oyuncu olarak Mehmet Sungur’u görüyoruz. Sungur, Gülenci işadamlarının örgütü TUSKON’un 1 Mart 2014 tarihli genel kurulunda kuruluşun başkanı Rıza Nur Meral’in dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a meydan okumasının ardından ayağa kalkıp kendisini alkışlayan konukların ilk sırasında yer alan, hakkında yakalama kararı bulunan bir işadamı. Bu arada söz konusu üç şirkete de FETÖ/PDY bağlantıları nedeniyle kayyum atandığını belirtelim.