Tematik dizimizin bugünkü son yazısında, bu vakaların tam tersi yöndeki örnekler üzerinde durmak istiyoruz. Bu, darbecilerin planlamasında ‘kuvvet emrine’ alınan, yani pasif göreve çekilen askerlerin savcılar tarafından darbecilikle ve/ya da FETÖ/PDY üyeliğiyle suçlanması durumudur.
Bu konudaki örneklerden biri 15 Temmuz 2016 tarihinde Antalya’da Üçüncü Piyade Tugay Komutanı olan Tuğgeneral Mustafa Kaya’nın durumudur. Kaya darbecilerin atama listesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) emrine/Ankara’ya alınmıştır. 15 Temmuz gecesi Antalya’da askeri bir faaliyet gözlenmemekle birlikte, Kaya darbe suçlamasıyla tutuklanmış, bir yıldan uzun bir süre cezaevinde kaldıktan sonra 6 Eylül tarihinde denetimli serbestlikle tahliye edilmiştir.
Keza Afyon’daki Lojistik İkmal Komutanı Tuğgeneral İsmet Gökhan Gülmez’in de darbeciler tarafından KKK emrine alınması öngörülmüştür. Ancak Gülmez savcılık tarafından kendisine yöneltilen suçlamalar çerçevesinde terör örgütüne üyelik iddiasıyla tutuklanmış, ardından 7 Eylül 2017 tarihinde tahliye edilmiştir.
*
Bu kategorideki bir başka dikkat çekici örnek Eğitim Doktrin Komutanlığı Muharebe ve Muharebe Destek Birlikleri Komutanı Korgeneral Metin İyidil’in durumudur. Darbecilerin “Atama Listesi”nde İyidil’in isminin karşısına “KKK’lığı/Ankara Emrine”yazılıdır. Buna karşılık hazırlanan EDOK iddianamesinde İyidil hem darbe faaliyeti hem de terör örgütünün yöneticisi olmakla suçlanmaktadır.
Dava dosyasındaki tanık-sanık ifadelerinin çok büyük bir bölümü İyidil’in 15 Temmuz gecesi darbe faaliyetini bastırma yönünde faaliyet gösterdiğine işaret ediyor. Buna karşılık, Isparta Valisi Şehmus Günaydın, İyidil’in sabah 07.03’te kendisini arayıp Ankara’da Genelkurmay ve bazı kamu kurumlarını korumak için asker gönderilmesini istediği yolunda ifade vermiştir. İyidil ise savunmasında Ankara’daki en kıdemli komutan konumundaki Korgeneral Yıldırım Güvenç’in Ankara’da darbecilere karşı bir operasyon ihtimaline karşı Eğridir Komando Okulu’ndan birlik hazır edilmesi talimatı üzerine Isparta Valisi’ni aradığını söylüyor. İyidil’in 15 Temmuz günü Genelkurmay’da darbecilerin kilit isimlerinden Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün odasına gitmiş olması da aleyhinde bir delil olarak değerlendiriliyor.