Özkürkçü, 15 Temmuz akşamı Genelkurmay Karargâhı’nda özel kuvvetler mensupları tarafından elleri ve ayakları bağlanarak derdest edilmiştir. Akıncı üssüne götürülen tuğgeneral ertesi gün akşam saatlerine kadar burada mahsur kalmıştır. Şiddet gördüğü doktor raporuyla da belgelenen Ertuğrulgazi Özkürkçü’ye 15 Temmuz’dan sonra “gazi” unvanı verilmiştir.
Buna karşılık Özkürkçü’nün adı devletin bazı resmi belgelerinde “paralelci” olarak geçebiliyor. Buna göre, 15 Temmuz’da darbeci generallerden Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün odasında bulunan belgeler arasından çıkan MİT kaynaklı bir raporda, Özkürkçü’nün adı “Paralel Yapıya Mensup Olan veya Olduğu Düşünülen Personel” başlıklı bir listede yer alıyor.
***
Bu bilginin, Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu’nun başkanlığında oluşturulan üç kişilik bir askeri bilirkişi heyetinin bu belgeler üzerinde yaptığı inceleme sonucunda 6 Mart 2017 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği toplam 43 sayfalık bir raporda yer aldığı anlaşılıyor.
Bu belgenin düşündürücü yönü, gerçekten de darbe girişiminde suçüstü yakalanan pek çok general ve amiralin yanı sıra darbecilerin 15 Temmuz gecesi hedef aldığı, derdest ettiği ya da kalkışmanın başarılı olması halinde devre dışı bırakmaya hazırlandığı birçok general ve amiralin de isimlerini içermesidir. Bu komutanların bir bölümü halen Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri’nde kritik görevlerde bulunuyor.
Peki o zaman bu askerler nasıl oluyor da “paralelci” diye raporlanabiliyor?