AKP ve MHP kurmaylarının geçen mart ayında kabul edilen ‘seçim ittifakı’ yasasını kaleme alırken en önemli hedeflerden biri, MHP açısından baraj sorununu ortadan kaldırmaktı.
2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’na “Seçim ittifakı yapılması halinde, yüzde onluk barajın hesaplanmasında ittifaka katılan partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı esas alınır ve bu partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmaz” hükmü getirilerek bu engel aşıldı. Buna karşılık baraj, ittifak kurmayan partiler açısından yürürlükte kalacaktı.
İttifakla gözetilen siyasi kazanç MHP’ye dönük baraj tehdidinin giderilmesiyle sınırlı kalmadı. Bir diğer düzenleme ile milletvekili dağılımının hesaplamasında ittifaka ek avantajlar sağlanması, bir başka anlatımla mümkünse daha fazla milletvekili çıkarabilmesi de hedeflendi.
Bu düzenleme, aynı yasaya eklenen “İttifakın elde edeceği milletvekili sayısının hesaplanmasında, ittifak yapan siyasi partilerin toplam oyu esas alınır” ifadesi üzerinden yapıldı. Böylelikle, milletvekili dağılımında uygulanan D’Hondt sisteminin işleyişinde, ittifak bünyesindeki partiler rakip partiler ve bağımsızlar karşısında tek bir blok olarak hesaplamaya dâhil edilecekti.
Bu durumda ittifak ile dışında kalan partiler arasındaki makas büyüyeceği için sıra milletvekili hesaplamasına geldiğinde, düzenleme ittifakın lehine işleyecekti. Örneğin, bir seçim bölgesinde AK Parti’nin 100 bin, CHP’nin 75 bin, MHP’nin 30 bin ve İYİ Parti’nin de 30 bin oy aldığı bir senaryoda, hesaplama 100-75-30-30 eşikleri değil, 130 (AK Parti+MHP) 75 bin (CHP) ve 30 bin (İYİ Parti) rakamları üzerinden yapılacaktı. Makasın bu şekilde açılması, hesaplamada uygulanan sistemin aritmetiği gereği bazı seçim bölgelerinde ittifaka kısmi kazançlar sağlayabilirdi. Bu aşamada ‘Millet İttifakı’ gündemde yoktu.
***
D’Hondt sisteminde, önce her partinin (ve ittifakın) oyu o ildeki milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar ikiye, üçe, dörde ve devamına doğru bölünüyor ve ortaya çıkan bu paylar parti ayrımı yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanıyor. Ardından, milletvekillikleri bu paylar üzerinden büyükten küçüğe doğru partilere dağıtılıyor.