ANİ bir şekilde Türkiye’nin gündemini kaplayan erken seçim, geçen ay Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’da yapılan değişikliklerinin ilk kez uygulanacak olması bakımından ayrı bir önem taşıyor.
Bu konudaki değişiklikler 13 Mart 2018 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandıktan sonra 16 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Bunlar arasında en çok tartışma yaratan, seçim ittifakı yapan partileri mevcut yüzde 10 barajından muaf tutan, ittifak kurmayan partileri ise baraja tabi kılmaya devam eden düzenlemedir ve özellikle Anayasa’nın ‘eşitlik ilkesi’ne aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiri almıştır.
Bunun yanı sıra doğrudan oy verme ve sayım işlemlerinin düzgünlüğü ve güvenliği bağlamında tartışma yaratan değişiklikler var. Bu kategoride, arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının da geçerli kabul edilecek olması da yer alıyor. Geçen yıl yapılan 16 Nisan anayasa referandumunda yasadaki açık hükme rağmen YSK’nın gece yarısı aldığı bir kararla bu yol açılmış, ardından getirilen son yasa değişikliğiyle bu uygulamaya yasal bir çerçeve kazandırılmıştı. Keza oy pusulası gibi sandık kurulu mührü bulunmayan zarflar da geçerli sayılacaktır.
*
Başka değişiklikler de var. Örneğin, eski sistemde sandık kurullarında siyasi parti temsilcilerinin de kurul başkanı seçilmelerinin önü açıktı. Oysa yeni sistemde, sandık kurullarının başkanları kamu görevlileri olacaktır. Yasaya göre, kurul başkanları kaymakamın göndereceği o ilçedeki kamu görevlileri listesi üzerinden ilçe seçim kurulu başkanının yapacağı seçimle belirlenecektir.
Bu yönüyle seçim kurullarında siyasi partilerin denetim imkânlarının daha fazla olduğu kısmen özerk bir yapıdan kamu otoritesinin ağırlığının arttığı bir modele geçilmektedir.