Avrupa Birliği zirvesinde Türkiye konusunda önceki akşam geç saatlerde çıkan uzlaşı metnini görünce geçen ekim ayının başında düzenlenen bir önceki zirvede alınan kararları ve bunun üzerinde kaleme aldığım değerlendirmeyi bir daha okuma ihtiyacını hissettim.
Yazı 3 Ekim tarihli ve “AB Zirvesi kararlarında bardağın hangi tarafına bakmalıyız” başlığını taşıyor. Bardağın boş tarafı da var, dolu tarafı da...
Galiba önceki akşam alınan kararlar da ana hatları itibarıyla geçen ekim ayında şekillenmiş olan bu denklemi önemli ölçüde tekrarlıyor; bazı yeni unsurlar içermekle birlikte... Bütün mesele, terazinin iki farklı kefesindeki olumlu ve olumsuz unsurlara nasıl bakmamız gerektiği sorusunda düğümleniyor.
En doğrusu, tek bir tarafa odaklanmak yerine ikisini de aynı bütünün parçaları olarak görmek olmalıdır.