Sedat Ergin Hürriyet Gazetesi

ABD, son PKK kararını hangi nedenlerle aldı?

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın önceki gün PKK’nın Kandil’deki lider kadrosundan üç önemli ismin başına ödül koyduğunu açıklaması büyük bir sürpriz oldu. ABD...

08 Kasım 2018 | 6.812 okunma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın önceki gün PKK’nın Kandil’deki lider kadrosundan üç önemli ismin başına ödül koyduğunu açıklaması büyük bir sürpriz oldu.

ABD Dışişleri’nin bu adımı Ankara cephesinde ilk bakışta olumlu karşılanmakla birlikte, pek çok kesimde bir kafa karışıklığına da yol açtı ve arkasında ne gibi saikler yattığı hususunda canlı bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

PKK’yı 1997 yılında ‘yabancı terör örgütü’ olarak kabul eden, Abdullah Öcalan’ı 1999 yılı başında Türkiye’ye teslim eden ABD’nin bu adımı atmak için neden yaklaşık yirmi yıl beklediği de kuşkusuz bu konudaki tartışmalara yeni bir soru olarak ekleniyor.

Bu sorulara yanıt ararken belki de en doğrusu, bu hamlenin ABD yönetiminin hangi kanadından kaynaklandığına dönük bir tespitle yola çıkmaktır. Öncelikle, ABD Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) bağlı askerlerin PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG ile -Türkiye’nin sinir uçlarına basacak şekilde- Suriye sınırında ortak devriyeye çıktığı bir sırada, bu kararın ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından duyurulduğu olgusunun altını çizelim. O zaman bunu Pentagon’un dışından gelen bir hamle olarak kabul edebilir miyiz? Her halükârda ABD Dışişleri’nin de böyle bir açıklamayı Beyaz Saray’ın onayını almadan yapabilmiş olması düşünülemez.

*

Şimdi kararı tetikleyen nedenlere geçelim. Birincisi, Washington’da Türkiye hakkındaki bazı kaygılarla ilgili olabilir. Atılan adım, Türkiye’nin son dönemde Rusya ile girdiği yakınlaşmayla birlikte Batı’dan uzaklaştığı ve kuzey komşusuyla kalıcı bir kader ortaklığına yöneldiği yolundaki kaygıların iyice su yüzüne çıktığı bir zamanlamaya rastlıyor. ABD ile ilişkilerin her alanda kötüleştiği, Türk kamuoyundaki ABD algısının dibe vurduğu bu dönemde Türkiye ile girdiği işbirliğinden zemin kazanarak yükselen aktör Rusya oldu.

Muhtemeldir ki, Türkiye’yi kaybetmeme ve ilişkilerin bu kötü gidişine son verme saiki baskın bir siyaset kararına dönüştü. Belli ki bu karar vericiler, Amerikan çıkarları açısından bir noktada frene basma ihtiyacını hissettiler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump ile Putin Suriye’yi müzakere etmeye kalkarlarsa... 22 Kasım 2024 | 485 Okunma Suriye’ye kara harekâtı tartışması ve Rusya faktörü 21 Kasım 2024 | 1.286 Okunma Süreçteki aktörlerin gözünden Suriye ile normalleşme arayışlarındaki kilitlenmeye bakış 20 Kasım 2024 | 466 Okunma Trump’ın Suriye’ye bakışını anlama kılavuzu (4) Trump’ın ilk dönemdeki Suriye politikası çelişkilerle doluydu 16 Kasım 2024 | 199 Okunma Trump’ın Suriye’ye bakışını anlama kılavuzu (3) ‘Barış Pınarı Harekâtı’nın başlayacağı işareti Trump’tan gelmişti 15 Kasım 2024 | 416 Okunma