Almanya’nın dış istihbarat örgütü Federal Alman Haberalma Servisi BND’nin (Bundesnachrichtendienst) Başkanı Bruno Kahl’in Der Spiegel dergisine verdiği, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Gülencilerin olmadığı yolundaki demeci Türkiye’de büyük yankı yarattı, AK Parti iktidarının sert tepkisine yol açtı.
Türkiye’yi tanımayan, uzmanlığı istihbarat olmayan ortalama bir Avrupa vatandaşından gelse bu sözleri önemsemeyebilirsiniz ama söyleyen Avrupa’nın en büyük ülkesinin, lider ülkesinin istihbarat örgütünün başındaki kişi olunca, burada durmak gerekiyor.
Konuyu değerlendirmeden önce Bruno Kahl’in sözlerini tam olarak kayda geçirelim. Berlin muhabirimiz Celal Özcan’ın Der Spiegel’den yaptığı çeviriye göre Kahl, “Darbe girişiminin arkasında gerçekten Gülen hareketi mi var” sorusu üzerine aynen şunları söylüyor:
“Türkiye bu konuda farklı düzeylerde bizi buna ikna etmeye çalıştı. Ama bunda şimdiye kadar başarılı olamadı. Darbe girişimi devletin organize işi değil. 15 Temmuz öncesi de hükümet büyük bir temizlik dalgası başlattı. Bu nedenle orduda bir kesim ‘biz de yakayı ele vermeden, elimizi çabuk tutup bir darbe yapmamız lazım’ diye düşündü. Ama geç kalmışlardı ve onlar da birlikte temizlendi. Bizim darbeden sonra gördüklerimiz, belki aynı derinlik ve sertlikte olmasa bile, yine yaşanırdı. Darbe sadece memnuniyetle karşılanan bir bahane oldu.”
***
Alman istihbarat şefinin sözleri, aslında Batı dünyasında 15 Temmuz’dan bu yana zaten var olan ancak son zamanlarda iyice güçlenme yönelişine giren bir görüşü yansıtıyor. Böyle bir görüşe nasıl olup da itibar edildiğinin bir dizi nedeni var. Batı dünyasının Gülen cemaati konusundaki genel bilgisizliği bu nedenlerin başında geliyor.