MİLLİ Güvenlik Kurulu’nun önceki akşam yapılan toplantısından sonra yayınlanan bildirideki şu ifade herhalde son dönemde ABD yönetimine yöneltilmiş en ağır uyarılardan birini içeriyor:
“Münbiç’teki teröristlerin bir an önce bölgeden uzaklaştırılması
gerektiği, aksi takdirde Türkiye’nin diğer bölgelerde olduğu gibi
burada da bizzat inisiyatif kullanmaktan çekinmeyeceği
belirtilmiştir...”
Bir başka anlatımla, Ankara, Trump yönetimine PKK/YPG unsurlarını
buradan çıkartmadığı takdirde “TSK’nın Menbiç’e gireceği” mesajını
olabilecek en açık ve kuvvetli bir dille iletmiş oluyor.
Bu mesaj Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen pazar günü
Trabzon’da partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada da karşımıza
çıkmıştı. Erdoğan, Menbiç konusunda “Terör örgütü çıkartılmazsa o
zaman bu işi bölge halkıyla birlikte biz yapmak mecburiyetinde
kalırız. Kimsenin taktik hesabı, konjonktürel siyaseti bizi
bağlamaz” dedikten sonra eklemişti: “Biz elbette müttefiklerimize
silah doğrultmayız ama gördüğümüz teröristi de affetmez,
indiririz...”
Menbiç’te hatırı sayılır bir Amerikan askeri gücünün bulunması,
belli ki, Erdoğan’ı uyarıyı yaparken “Müttefiklerimize silah
doğrultmayız” sözleriyle dikkatli bir dil kullanmaya
yöneltmiştir.
Birbiri ardına gelen bu çıkışlar, Afrin’deki Zeytin Dalı
harekâtının TSK’nın başarısıyla sonuçlanmasından sonra Ankara’nın
zaman kaybetmeksizin Menbiç için ABD’yi baskı altına almaya
yöneldiğini gösteriyor.
Önemli bir nokta, önceki akşamki MGK toplantısına katılan Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ümit Yalçın’ın dün Washington’a
hareket etmiş olmasıdır. Yalçın, MGK’da alınan bu pozisyon
üzerinden bugün Amerikalı muhatabı ABD Dışişleri Bakan Ve...