Ne zaman gösteri hakkının kullanılmasından kaynaklanan hadiseler Türkiye’nin gündemine girse aynı egzersizin içinde buluyoruz kendimizi. Bu kez de Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasından sonra tanıklık ettiğimiz olaylarda yaşıyoruz bu durumu.
Ve her seferinde iki kere ikinin dört ettiğini tekrarlamak gibi,
Anayasa’nın 34’üncü maddesinin “Herkes, önceden izin almadan,
silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme
hakkına sahiptir” şeklindeki birinci fıkrasını tekrarlayarak yola
çıkmamız gerekiyor.
Ayrıca, Anayasa’nın bu hakkın kullanılmasını izin alma koşuluna bağlamamış olmasının aslında özgürlükçü bir bakışı yansıttığını, ana ilkeyi.....