Yıldırım, ATV-A Haber ortak yayınında darbe gecesi Hava Kuvvetleri’ndeki bazı komutanlarla yaptığı konuşmaları anlatırken şöyle konuştu:
“‘Kardeşim sizin elinizde başka araç yok mu, niye bunları baskılamıyorsunuz. Niye bunların insanlar üzerine saldırılarını engellemiyorsunuz’ dedim. İşte ‘araçlar yüklü değil, yüklenmesi iki saat sürer, Erzurum’dan gelmeleri bir saat sürer’ şeklinde konuşuyorlar. Bu benim canımı çok sıktı. Böyle bir şey olamaz kardeşim...”
Açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla Yıldırım’ın en çok kızdığı an, “Bu dedikleriniz ikna edici değil. Bakın size emrediyorum, derhal bu saldırıları püskürtmek için uçakları kaldırın ve bu kepazeliği kaldırın, emrediyorum” dediğinde, bir generalin kendisine “Yazılı emir gönderin” diye talepte bulunmasıdır.
Yıldırım, o anı şöyle anlatıyor:
“Orada tabii benim sigortam attı. ‘Ne yazılı emri kardeşim’ dedim. ‘Bak ben senden bunun hesabını soracağım. Bu telefonda dediğim her şey yazılı emir niteliğindedir. Ya bu emrin gereğini yaparsın, yahut da bunun bedelini ağır şekilde ödersin kardeşim.’ Bu kadar mücadeleden sonra oradan uçakların gelmesini başarabildik...”
Yıldırım ekliyor: “Ama en az iki saat kaybettik...”