Gazze’de önceki gün bir hastanenin roket ateşine hedef olması sonucu 500 Filistinlinin hayatını kaybetmesiyle birlikte dünya bir kez daha büyük bir şok içinde.
Bu hadise, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e baskın bir saldırı düzenleyerek ayrım gözetmeden öldürme ve insan kaçırma eylemleriyle başlayan, İsrail’in de buna ağır bir misillemede bulunmasıyla patlak veren savaşı çok daha tehlikeli bir eşiğe taşımıştır.
Savaşın tırmanış seyrinde her seferinde daha da ölümcül bir nitelik kazanan, insanlık ve vicdan ölçülerinin sınırlarını yok eden bir kötülük sarmalı içinde sarsılıyoruz.
Krizin her yeni aşamasında farklı şekillerde kurulan cümlelerle formüle edilen en sert kınama açıklamaları, rutinleşen tekrarların sonucu olarak artık fazla bir anlam da ifade etmiyor.
*
Hastanenin saldırıya uğramasının sorumluluğuyla ilgili olarak savaşan tarafların birbirlerini suçlayan açıklamalar yapmalarının yarattığı çelişkili tablo zihinleri karıştırmış bulunuyor. İsrail Hamas’ın suçlamalarını kuvvetle reddetse bile, kendisinin bu tür hadiselerde sahadaki günahlarından kaynaklanan sicili o kadar kötüdür ki, olayı duyan pek çok insan şüphe etme ihtiyacını duymamıştır.
Teknolojinin sağladığı imkânlarla bu saldırının gerçek failinin er geç kesinlik içinde ortaya çıkartılmasını beklemek bu aşamada en doğru tutum görünüyor. Bunun için çok uzun bir süre beklemek gerekeceğini zannetmiyoruz.