HEPSİ bize gazete sayfalarının içine sıkışıp kalmış fotoğraflarından tebessüm ederek bakıyor.
Onları bekleyen uzun bir hayat yolculuğu karşısında duydukları
heyecan, coşku, yaşam sevinci yayılıyor fotoğraflardaki güler yüzlü
ifadelerden.
Ne kadar da gençler... Deniz kıyısında çekilmiş bir fotoğrafta
Marmara Üniversitesi öğrencisi abla Özgenur Dikmen (20), kız
kardeşi Gülce’ye (12) sarılmış. Gülce, başını ablasının sağ koluna
dayamış ve sol elini de onun elinin üstüne koymuş. Ablasının
kollarında olmanın, ondan güç almanın mutluluğu ve özgüveni iç içe
geçmiş.
Şimdi kendilerini karşılayan çok uzaklardaki başka bir dünyada
abla-kardeş yine el ele yürüyorlar.
Bir diğer görüntüde Oğuz Arda Sel (9), trenin hareketinden önce bir
ayağını vagonun basamağına koymuş, iki eliyle zafer işareti yapıyor
fotoğrafını çeken babası Hakan Sel’e. Hayata karşı iddiasını ortaya
koyuyor daha bu yaşta. Hürriyet’teki haberde, en büyük hayalinin
Barcelona’da futbol oynamak olduğunu okuyoruz. Yaşasaydı herhalde
geçen pazar günkü Dünya Kupası finalini kaçırmazdı Arda. Her ne
kadar Barcelona’yı tutsa da Real Madrid’li Modriç’i eminim iyi
tanıyordu.
Şimdi o da babasının ellerine sımsıkı sarılmış halde başka bir
dünyada yürüyor.
Bir de bu hayattan hiçbir şey anlayamadan göçüp gidenler var.
Annesi Derya Kurtuluş ile birlikte can veren Beren henüz beş
aylıktı.
Şimdi o da gittiği diyarda yine annesinin şefkatli kucağına
sığınmış durumda.
Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treni, 8 Temmuz Pazar günü
saat 15.40’ta kalkış verildikten sonra ağır ağır ilerlemeye
başladı.
Vagonların içindeki yolcular Tekirdağ’ın Muratlı-Balabanlı
bölgesinde yağmur sularının bir menfezin üzerindeki dolguyu
boşaltığ...