AGİT İnsan Hakları Bürosu Direktörü Michael Link, Die Welt gazetesine Türkiye’deki referandum sürecinde hayır kampanyalarının engellendiğini, medyada haber dağılımının dengesiz olduğunu söylemiş.
Bu büro neyin nesi, bu zat Türkiye’de ne arıyor, böyle nasıl konuşuyor diye merak edilebilir.
Bu sorulara yanıt ararsak biraz geriye dönmemiz gerekiyor. İşin başlangıcı 1973 yılına, ABD ve Kanada ile birlikte Doğu ve Türkiye dahil Batı’dan 33 Avrupa ülkesinin detant (yumuşama) dönemini başlatan Helsinki Nihai Senedi’ne imza atmalarına kadar gidiyor. Bu imzaların en önemli sonucu 1975’te Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nın (AGİK) kurulması oldu. AGİK, soğuk savaşın sona ermesinden önce Avrupa’da Batı ile Doğu bloku arasındaki tek diyalog mekanizmasıydı.
Soğuk Savaş 1990’ların başında sona erdiğinde AGİK’in işlevi ne olacaktı? Örgüt önemli bir kurumsal ve işlevsel değişimden geçti, adı konferans yapısının teşkilata dönüşmesiyle AGİT oldu. Üye sayısı genişleyerek 57’ye çıkarken, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı alanlarında önemli görevler üstlendi. Avrupa Konseyi’ne kısmen paralel, onu tamamlayan bir işlevdi bu.
SEÇİMLER ADİL OLMALI