YARGITAY 3’üncü Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili seçilen Gezi Davası hükümlüsü Can Atalay’ın dokunulmazlıktan yararlandırılması gerektiği yolundaki kararının uygulanmayacağını açıklayarak, AYM üyeleri hakkında suç duyurusu hamlesiyle patlak veren yargı krizi Ankara’yı kilitlemiş bulunuyor.
Özellikle yargıyı ilgilendiren bir kriz ortaya çıktığında, Ankara’da projektörler sıkça Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak da görev yapmakta olan eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e çevrilir, değerlendirmesini almak için.
ANAP döneminde Devlet Bakanlığı, AK Parti döneminde ise Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra, Başbakan Yardımcılığı ve Meclis Başkanlığı’na kadar uzanan geniş siyasi deneyimi, kuşkusuz Çiçek’in bu tür krizlere günlük tartışmaların üstüne çıkan bir bakışla eğilebilmesini mümkün kılıyor.
Gelgelelim, dün son kriz üzerine yaptığımız sohbette Cemil Çiçek’i bir hayli sıkıntılı bir ruh hali içinde bulduğumu belirtmeliyim.
TECRÜBE MAĞAZASI AÇILSA KİRA PARASI ÇIKMAZ, ÇÜNKÜ...
Son krizi sorduğumda, Çiçek’in “Birinci nokta” diyerek ilk tespiti şu durum oldu:
“Türkiye’de sorunu çözecek olanlar sorunun baş kaynağı hale gelirse, bu ciddi sıkıntıları da beraberinde getirir.”
Çiçek’in bu ifadesi, herhalde herhangi bir yorum gerektirmiyor.
Bunu izleyen şu ifadelerinde ise tecrübeye gereken önemin verilmemesine dönük kuvvetli bir serzeniş vardı:
“İkincisi de şu: Türkiye’de tecrübeye sıkça atıf yapılır ama kimse tecrübeden istifa etmez. Çünkü Türkiye’de tecrübenin karşılığı yoktur. Tecrübe mağazası açsak kira parasını zor çıkarırız, çünkü tecrübenin müşterisi yoktur. Şayet olsaydı yaşadığımız bunca üzücü olaylar tekrar tekrar yaşanmazdı.”
Cemil Çiçek, üçüncü nokta olarak şu tespiti yapıyor: