CHP, 24 Haziran seçimlerine gidilirken Kürt sorununda seçmenin karşısında nasıl bir mesajla çıkıyor?
Bu sorunu aşmak için nasıl bir çözüm çerçevesi vaat ediyor?
Bu soruların yanıtları Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması ve CHP adayı Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkması ihtimali bağlamında kuşkusuz önemli. Ancak ana muhalefet partisinin Türkiye’nin en yakıcı sorunlar listesinin tepesinde duran bu mesele üzerinde ne dediği, seçimden bağımsız olarak da önem taşıyor.
*
Önce kısa bir tarihçe. CHP’nin Kürt sorununa bakışındaki en önemli dönemeç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan sıfatıyla ilk kez girdiği 2011 seçimi için açıklanan seçim bildirgesiyle geçildi.
Bir önceki 2007 seçimine ilişkin bildirge ‘Kürt’ sözcüğünün kullanılmadığı, daha çok güvenlik politikalarına odaklı bir metindi. Buna karşılık, 2011 bildirgesi partinin tutumunda bir dizi önemli açılım getirdi.
Bildirgedeki ana vurgulardan biri, “Kürt yurttaşların kimliklerini yaşamalarının önündeki engellerin çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi yoluyla aşılması” taahhüdüydü.