Ülkenin en büyük kentinin seçmeninin, sandıkta ortaya koyduğu tercihe adil olmayan bir müdahale yapıldığına kanaat getirip, üç ay sonra tekrarlanan seçimde aradaki farkı 13 binden bu kez 800 bine çıkartması nereden bakılırsa bakılsın tarihi önemde bir kırılmadır.
Benzer tepkileri yansıtması bakımından Türkiye’nin demokrasi tarihinden paralellik taşıyan üç vakayı özellikle hatırlayabiliriz. Bunlardan birincisi, 1946 seçiminde Demokrat Parti’nin tek parti rejiminin engellemesine maruz kalması üzerine, Türk halkının 1950 seçiminde bu partiyi ezici bir şekilde iktidara taşımasıdır.