Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yol açtığı büyük küresel sarsıntının Türkiye’nin dış ilişkilerinde önemli sonuçlar doğurması kaçırılmaz.
Bu çerçevede Batı dünyası ile ilişkilere yeni bir bakışla eğilmek ihtiyacı, sıkça altı çizilen bir tema olarak karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki dönemin sınamalarına karşılık vermek açısından, Batı ile ilişkilerde sıkıntılı bir alanı oluşturan insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi başlıklarda adımlar atılması gerektiği, Dışişleri Bakanlığı kökenli isimler tarafından sıkça vurgulanıyor son günlerde.
Bugünkü yazımda Dışişleri Bakanlığı’nda yakın zamanlara kadar kritik görevlerde bulunmuş bir grup emekli büyükelçinin Ukrayna’daki savaş bağlamında bu başlıkta yaptıkları değerlendirmeleri yan yana getirmeye çalışacağım.
‘KÜRESEL STATÜMÜZÜ GÜÇLENDİRMENİN ANAHTARI DEMOKRASİMİZDİR’
Bu diplomatlardan birincisi, 2004-2006 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’nı yürütmüş, ayrıca Türkiye’nin Kanada, Suudi Arabistan, Atina ve UNESCO Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Ali Tuygan.
Büyükelçi Tuygan, “Diplomatik Yorum” isimli kendi bloğunda kaleme aldığı 15 Mart tarihli yazısında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını tahlil ederken, savaşın Türkiye açısından yarattığı sonuçları ülkenin küresel konumu ile demokrasisi arasındaki ilişki üzerinden de değerlendiriyor.
Tuygan, Rusya’nın saldırısının Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha gün ışığına çıkarttığı konusunda uzmanlar arasında görüş birliği olduğuna dikkat çekerek, “Buna katılıyorum ama keşke bu daha mutlu bir olay vesilesiyle olsaydı” diyor.
Yazısının bu bölümünde “Türkiye aynı zamanda demokratik yolda gidebiliyor olsaydı ne olurdu diye kendime sormaktan da alıkoyamıyorum” diyen Tuygan, ardından şöyle devam ediyor: “Umarım Ankara’da ortaya çıkan mevcut diplomatik hareketlilik, Atatürk’ün cumhuriyetçi dış politikasına yeniden dönülmesi yönünde bir ilk adım olacaktır. Ancak şunu unutmayalım ki, uluslararası gelişmeler Türkiye’nin stratejik değerini ön plana getirse de, küresel statümüzü güçlendirmenin anahtarı, demokrasimizin ihya edilmesidir.”
‘BATI ALEMİNDE OLUŞAN SEMPATİ KALICI KILINMALI’
Bu konuda görüş belirten diplomatlarımızdan biri de daha önce İsrail ve ABD’de Türkiye’yi büyükelçi olarak temsil etmiş olan Namık Tan. “YetkinReport” haber analiz sitesinde yayımlanan “Ukrayna krizi tek adam politikasının sonu mu” başlıklı 17 Mart tarihli yazısında Büyükelçi Tan, krizin Türkiye’nin ABD ve AB ile ilişkilerini yeniden rayına sokmak için bir fırsata dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği sorusuna yanıt arıyor.